"في صندوق البريد" - Translation from Arabic to Turkish

    • posta kutusuna
        
    • posta kutusunda
        
    • Posta kutuma
        
    • posta kutunda
        
    • posta kutularına
        
    O zaman posta kutusuna sizin için bir not bıraktığını bilmeniz sorun olmaz. Open Subtitles إذًا لن يزعجك أن تعرف أنها تركت رسالة من أجلك في صندوق البريد
    O zaman posta kutusuna sizin için bir not bıraktığını bilmeniz sorun olmaz. Open Subtitles إذًا لن يزعجك أن تعرف أنها تركت رسالة من أجلك في صندوق البريد
    Nasıl programlayacağınızı çözersiniz ve bir posta kutusuna koyarsınız. TED وتم تصميمها وبرمجتها وتم وضعها في صندوق البريد
    Bazı cevaplara ulaşmanın ilk adımı da tam orada, o posta kutusunda olabilir. Open Subtitles و الخطوة الأولى للعثور على أحد الإجابات. ربما يكون هناك في صندوق البريد.
    Bilmediğim şeyleri de, posta kutusunda isimlerimizin olduğu bir yerde öğreneceğim. Open Subtitles اشياء لا اعرفها سأتعلمها في مكان يحتوي على اسمينا في صندوق البريد
    Yanlışlıkla benim Posta kutuma koymuşlar galiba. Open Subtitles لا بد أنهم وضعوها في صندوق البريد خاصتي بالخطأ
    Anahtarlarini posta kutunda saklamamalisin. Open Subtitles ينبغي أن لا تتركي المفتاح في صندوق البريد
    Ailesinin evde olmadığından emin oldum. Birkaç mendil alıp çakmak gazına buladım. Hepsini yakıp posta kutularına bıraktım. Open Subtitles بللت بعض الاوراق ثم اشعلتها ووضعتها في صندوق البريد
    Hey, Peter, bilmiyorsun diye söylüyorum, posta kutusuna bağlı bir balon dünyanın her yerinde, "burada parti var!" demektir. Open Subtitles بيتر ، في حالة عدم علمك البالون المربوط في صندوق البريد هو علامة عالمية لـ " يوجد حفلة هنا"
    posta kutusuna kartımızı bırak, gelecek hafta bizi arasın. Open Subtitles ،ضع بطاقتنا في صندوق البريد .ولسوف يتصل بنا الأسبوع القادم
    Belki de bunu sadece posta kutusuna sıkıştırmalıyım. Open Subtitles الحكم الذي سأسمعه في صوته. ربما علي أن أضع هذه في صندوق البريد.
    Elime geçen sadece gözlükleri posta kutusuna bıraktığını söyleyen bir mesaj oldu. Open Subtitles يقول فيها انه سوف يتركهم في صندوق البريد
    Evet, posta kutusuna anahtar bırakırım, ...ve sen de ailenle gelip duş alabilirsin. Open Subtitles نعم، سوف أترك المفتاح في صندوق البريد وأنت وعائلتك يمكنكم المجيء للاستحمام
    Her şey kredi başvurusunu şu posta kutusuna adamların söküp götürdükleri posta kutusuna atmamla başladı. Open Subtitles والأمر كله بدأ عندما وضعت طلب المنحة في صندوق البريد ذاك ذلك الذي يفكونه أولئك الشباب ويأخدونه.
    Manyağın biri kırmızıda geçip, bisikletini posta kutusuna çarpmaya mecbur bırakmış. Open Subtitles مجنون تخطى علمة قف وأجبرها على الأصتدام في صندوق البريد
    Bu sabah anahtarı posta kutusunda buldum. Open Subtitles ثم عثرت على مفاتيحه في صندوق البريد هذا الصباح
    posta kutusunda iki haftalık posta birikmişti. Open Subtitles هناك بريد إسبوعين في صندوق البريد.
    Sabah posta kutusunda buldum. Open Subtitles وجدتها في صندوق البريد في الصباح.
    Bir keresinde posta kutusunda bir ayak buldum. Open Subtitles أتعلمين, وجدت قدم مرة في صندوق البريد
    Sanırım posta kutusunda bir paket var. Open Subtitles أعتقد أن هناك طرد في صندوق البريد
    Yanlışlıkla benim Posta kutuma koymuşlar galiba. Open Subtitles لا بد أنهم وضعوها في صندوق البريد خاصتي بالخطأ
    posta kutunda olduğunu gördüm, aldım ve okudum. Open Subtitles لقد رأيته في صندوق البريد ، وقرأته .. وقد كنت فقط
    Evde kimse yoksa, posta kutularına davetiyelerini bırakırsın. Open Subtitles إن لم يوجد أحد في المنزل، اتركي بطاقات الدعوة في صندوق البريد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more