Hangisi olursa olsun, çok geçmeden bir otobanda... bir arabanın bagajında bulacaksın kendini. | Open Subtitles | و على كل حال، أنت ستنتهي في صندوق سيارة في جراج ما قريبا |
En son sana benzeyen birini gördüğümde adam bir arabanın bagajında bir ay yaşamıştı. | Open Subtitles | آخر مرة رأيت شخصًا بحالك.. كان قابعًا في صندوق سيارة لمدة شهر |
Nick bir parça mendil buldu ve Karen'ın arabasının bagajında saç. | Open Subtitles | وجد " نيك " كمية أنسجة وشعر " في صندوق سيارة " كارين |
Tek bildiğimiz arabasının bagajında olduğu. | Open Subtitles | كل ما نعلمه أنها في صندوق سيارة. |
Hem fatura, hem de ceset Guerrero'nun bagajında bulundu. | Open Subtitles | الفاتورة والجثة على حد سواء وجدت في صندوق سيارة غيريرو |
Bir yabancıyla, bir sandıkta olup kazanıp kazanamayacağımı bilmediğim bir dövüşe gitme sebebim mi? | Open Subtitles | في صندوق سيارة مع غريب ذاهبين لقتال قد نخسره؟ |
Bak, deli saçması gibi gelecek ama biri beni bir arabanın bagajına kapattılar. | Open Subtitles | إسمع، سيبدو هذا جنونياً حبسني شخص ما في صندوق سيارة |
Peki kafasının çalıntı bir arabanın bagajında ne işi var? | Open Subtitles | إذاً, ماذا يفعل هذا الرأس في صندوق سيارة مسروقة؟ |
Gerçekten de bir arabanın bagajında 1 milyon papel bulup... - ...merkeze teslim ettin mi? | Open Subtitles | هل قمت حقاً بإيجاد مليون دولاراً في صندوق سيارة وسلـّمته؟ |
- Demek ki Chrissy Watson bir arabanın bagajında taşınmış. | Open Subtitles | حتى كريسي واتسون كان نقلها في صندوق سيارة. |
Bir arabanın bagajında rehin tutuluyorum. Yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | وقد تم احتجازي في صندوق سيارة أحتاج للمساعدة |
Ancak geçen hafta kamyonlarınızdan biri tarafından çekilen bir arabanın bagajında 80 gr eroin bulunmuş. | Open Subtitles | ولكنهم وجدوا 80 غرامًا من الهيريون في صندوق سيارة كانت تسحبها إحدى شاحناتك الأسبوع الماضي |
Bir arabanın bagajında bir çocuk var ve gidip onu kurtarmanı bekliyor. | Open Subtitles | هناك طفل في صندوق سيارة وهو بإنتظارك لتقوم بإنقاذه |
Tek hatırladığım, Tommy'nin arabasının bagajında uyandığım. | Open Subtitles | كل ما أتذكره هو أني إستيقظتُ في صندوق سيارة (تومي) |
Spector'ın yanan arabasının bagajında bir vitrin mankeni vardı. | Open Subtitles | كان هناك تمثال عرض ملابس في صندوق سيارة (بول) المتحرقة |
Ölen Bahriyelinin arabasının bagajında. | Open Subtitles | في صندوق سيارة مارين ميت. |
Eyalet polisi, Damon'ın arabasının bagajında bir iskelet bulduklarını söylemişti. | Open Subtitles | ولو قالت الشرطة بأنها عثرت على الهيكل العظمي (في صندوق سيارة (دامون. |
Ama o gece onları kırmızı Camaro'nun bagajında gördüm. | Open Subtitles | و لكنني رأيتهما في صندوق سيارة .الكاميرو الحمراء" تلك اللية" |
Bir yabancıyla, bir sandıkta olup kazanıp kazanamayacağımı bilmediğim bir dövüşe gitme sebebim mi? | Open Subtitles | في صندوق سيارة مع غريبة ذاهبين لقتال قد نخسره؟ |
Onları, onu bir arabanın bagajına sokmaya çalışırken yakaladık. | Open Subtitles | اعترضنا عليها كما كانوا إجبارها في صندوق سيارة. |