Biliyordum, sen de heyecanlanıyorsun. Bunu, sesinden anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أنتِ متحمسة أيضاً يمكنني سماع هذا في صوتك |
sesinden anlaşılıyor. Süt ürünleri bölümüne bak. | Open Subtitles | يمكنني ان أشعر بذلك في صوتك ابحث في براد الألبان |
Bunu sesinden anlayabiliyorum. Kendine itimadın tam. | Open Subtitles | يمكنني سَماع هذا في صوتك أنتَ تفتقد للِثقة بالنفس. |
Bir dahaki sefere, Sesinde biraz daha ikna edicilik olsun. | Open Subtitles | حاولي أن يكون في صوتك قتاعة أكثر في المرة القادمة |
Sesinde hoşnutluk var. İlginç miydi? | Open Subtitles | أرى في صوتك بهجةً وسروراً, هل كان ذلك ممتعاً؟ |
İyi bir giriş yaptın, ve Sesinde bir parça kızgınlık olmasına sevindim, çünkü kızmaya hakkın var. | Open Subtitles | أحب الطريقة التي إبتدأت بها ولو أني أحب أن أسمع المزيد من الغضب في صوتك, لأنّه لديك الحق أن تغضب |
Yanıma ilk getirdiğinde sesinden anladım. | Open Subtitles | سمعت ذلك في صوتك عندما أتيتني بها أول مرة |
Sahnede beraber, sahne ışıkları üzerimize düşüyorken sen yeni şarkılarını söylüyordun ve sesinden ruhunu ve acını duyabiliyordum. | Open Subtitles | و الضوء يُسلط علينا وانت تغني احدث اغانيك و اسمع الألم و الروح في صوتك |
Fakat sesinden anladığım kadarıyla bunu yaptığımı düşünüyorsun. | Open Subtitles | على الرغم أنه يُمكنني القول بالحكم على القناعة الموجود في صوتك أنك تعتقد أنني فعلت ذلك |
sesinden yalan söylediğin anlaşılıyor. | Open Subtitles | انت تفعلين هذا هذا الشيء الكاذب في صوتك |
Hey, bir şey olduğunu sesinden anlayabiliyorum. | Open Subtitles | مهلا. - يمكنني سماعه في صوتك اللعين. |
sesinden belli. Yalan söyledigi sesinden anlasiliyor! | Open Subtitles | أسمع ذلك في صوتك |
sesinden belli oluyordu. | Open Subtitles | يمكنني سماعها في صوتك |
- sesinden anladım. | Open Subtitles | أنا سمعت ذلك في صوتك |
sesinden anlıyorum. | Open Subtitles | يمكنني سماع ذلك في صوتك. |
Mavi Ayak'la iyi eğlenceler. Sesinde sezdiğim şey kıskançIık mı Michael? | Open Subtitles | توباييس حقيبة الأدوات , هل اسمع هنا بعض الغيرة في صوتك مايكل |
Ondan bahsederken Sesinde bir acı beliriyor. | Open Subtitles | كان هناك ألم في صوتك عندما كنت تحدثت عنه. |
İyi bir dinleyicisin. Bunu duyabiliyorum. Sesinde. | Open Subtitles | أنت مستمع جيد أستطيع سماع ذلك في صوتك |
Ondan bahsederken Sesinde... üzüntü oluyor. | Open Subtitles | هناك حزن في صوتك عندما تتحدث عنها |
Tatlım... Sesinde bir kararsızlık var sanki. | Open Subtitles | عزيزي أنا أسمع لهجة متوترة في صوتك |
Senin Sesinde her zaman cinsellik var Sam. | Open Subtitles | اوه , دائماً يوجد جنس في صوتك يا سام |