Bir öğleden sonra, kiraz almak için bir dükkana daldılar dükkan sahibi telefon görüşmesi için arka tarafa gidince elini tutmak için harekete geçti. | Open Subtitles | في ظهيرة أحد الأيام دخلوا لمحل ليشتروا بعض الكرز حين خرج صاحب المحل ليتلقى هاتفاً في الخلف، لم يستطع أن يقاوم أن يمسك بيدها |
Bir öğleden sonra alışverişte Vicky ve Doug, Adam Tabachnick ve Sally'le karşılaştılar. | Open Subtitles | و هما يتسوقان في ظهيرة أحد الأيام فيكي و دوع التقوا بآدم توبتشنيك و سالي |
Vicky ve Doug için hayat, tahmin edildiği gibi sürdü ta ki Bir öğleden sonra beklenmedik bir şey gerçekleşene kadar. | Open Subtitles | الحياة استمرت كما هو متوقع بالنسبة لفيكي و دوغ إلى أن حدثت في ظهيرة أحد الأيام لحظة غير متوقعة |
Peki ya Cristina, Maria Elena'nın Bir öğleden sonra Juan Antonio'yla sevişmesine bozulmadı mı? | Open Subtitles | هل كانت كريستينا موافقة أن يمارس ماري إيلينا و خوان أنطونيو الحب في ظهيرة أحد الأيام؟ |
Bir öğleden sonra, bacaklarını biraz aralamasını istedim. | Open Subtitles | في ظهيرة أحد الأيام، طلبتُ منها أن تفتح ساقيها أكثر. |
Bir öğleden sonra Pondicherry'de bir kafede kaybımın yasını tutuyordum ki yan masamda oturan yaşlı bir adam benimle sohbet etmeye başladı. | Open Subtitles | كنت أجلس في مقهى في بوندشيري ...في ظهيرة أحد الأيام أنعى خسارتي عندما بدأ العجوز على الطاولة ...المجاورة في محادثتي |