"في عشاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • Akşam yemeğine
        
    • yemeği için
        
    • akşam yemeği
        
    • bir yemek
        
    • yemeğinde
        
    • bir yemeğe
        
    • yemekte de
        
    Tanrıya inanıyorum, bilime, pazar Akşam yemeğine. Open Subtitles أنا أؤمن بوجود الله في العلم في عشاء الأحد
    Özür dilerim konuşacak zaman bulamadım, ama düşündüm de bu gece bende Akşam yemeğine ne dersin? Open Subtitles أسفة لم أجد وقتا للحديث, لكن كنت أفكر ما رأيك في عشاء ببيتي?
    ..."geç saatlerde akşam yemeği için uslanmaz sarışınla, Mercer Kitchen'a gitti. Open Subtitles - -"قام بالخروج مع شقراء في عشاء متاخر في مطاعم ميرسر
    Evet, ne zaman olursa, bir akşam yemeği ve sinemaya gitmek isterim. Open Subtitles في اي وقت, نعم, اتمنى انا اصاحبك في عشاء و فلم
    Ben onu alayım, sen de bizimle buluşup o gitmeden hemen bir yemek yersin. Open Subtitles لما لا اذهب واخذها ؟ وبعد ذلك تأتي لتقابلنا في عشاء سريع قبل ان تغادر ؟
    Geçen yıl otelde başmüfettişin yemeğinde. Open Subtitles كنا في عشاء رئيس التحقيق العام الماضي في فندق
    Sıradan bir yemeğe beyaz giyemezsin. Open Subtitles هذا؟ لايمكنك ارتداء أبيض في عشاء غير رسمي، إنه أنيق أكثر من اللازم
    Düğünümüzden önceki gün verdiğimiz yemekte de aynı renk elbise giymiştim. Open Subtitles هذا نفس لون الفستان اللذي لبسته في عشاء ما قبل زواجنا.
    Eve döndüğümüzde, ailecek küçük bir Akşam yemeğine ne dersin? Open Subtitles ما رأيك في عشاء عائلي صغير معنا في المنزل
    Hepinize, ikinci Botwin-Price-Gray ailesi Akşam yemeğine geldiğiniz için hoş geldin demek istiyorum. Open Subtitles أرحب بالجميع في عشاء (بوتوين-برايت-غراي) العائلي الثاني
    Akşam yemeğine gidelim mi? Open Subtitles ما رأيك في عشاء معا ؟
    Hadi ama Lisa, bir başkasının doğum günü yemeği için tek başına bekleyip duruyorsun. Open Subtitles هيا يا ليسا! لقد تركتِ لوحدكِ في عشاء ليوم ميلاد، تحاولين إقامته لشخص آخر.
    Bunu akşam yemeği için saklıyordum ama bu konuda çok heyecanlıyım. Open Subtitles حسناً, كنت سأحتفظ به ... في عشاء يوم لأم , لكن ... انا جداً متحمس له , لذلك
    Akşam yemeği için erken. Open Subtitles -بالتأكيد -ما رأيك في عشاء مبكر؟
    Annene akşam yemeği ile ilgili yardım isteyip istemediğini sor. Open Subtitles إسألي أمكِ إذا إحتاجت لأي مساعدة في عشاء الليلة
    Belki bu iş ilişkisini bir akşam yemeği ya da bir içkiyle biraz geliştirebiliriz? Open Subtitles هل يمكننا أن نبرهن عملنا في عشاء أو شراب؟
    Mum ışığı ve şarapla birlikte romantik bir yemek düşünüyordum. Open Subtitles حسنا ً.كنت أفكر في عشاء رومانسي علي ضوء الشموع و الخمر...
    Mac, biliyorum çok meşgulsün, ama eğer mümkünse seninle buluşup bir yemek yemek isterdim. Open Subtitles أعلم أنك مشغول " ماك " لكن لو أمكن أود لقائك في عشاء
    Sadece mezunlar yemeğinde içip sarhoş olduğu zaman dışında Open Subtitles ماعدا الوقت الذي تسكر فيه في عشاء الخريجين
    Şimdi, prova yemeğinde baş nedimenin, gelin hakkında yüz kızartıcı şeyleri ortaya dökmesinin bir gelenek olduğunu biliyorum. Open Subtitles الأن, أعرف أن ذلك تقليدي في عشاء الليله لأن تتحدث إشبينه العروس عن أمور محرجه حدثت للعروس
    Demek istediğim, bu parayı sizinle harcamak istiyorum, güzel bir yemeğe, herhangi bir yerde? Open Subtitles أنا أقصد ان اقول انا اود فعلا ان انفق الاموال في في عشاء جيد، في اي مكان؟
    bul. Karını güzel bir yemeğe çıkart. Open Subtitles أخرج مع زوجتك في عشاء لطيف
    Dün gece yemekte de böyle mi konuşuyordun? Open Subtitles هل كنتِ تتحدثين بهذه الطريقة في عشاء الأمس؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more