Tanrıya inanıyorum, bilime, pazar Akşam yemeğine. | Open Subtitles | أنا أؤمن بوجود الله في العلم في عشاء الأحد |
Özür dilerim konuşacak zaman bulamadım, ama düşündüm de bu gece bende Akşam yemeğine ne dersin? | Open Subtitles | أسفة لم أجد وقتا للحديث, لكن كنت أفكر ما رأيك في عشاء ببيتي? |
..."geç saatlerde akşam yemeği için uslanmaz sarışınla, Mercer Kitchen'a gitti. | Open Subtitles | - -"قام بالخروج مع شقراء في عشاء متاخر في مطاعم ميرسر |
Evet, ne zaman olursa, bir akşam yemeği ve sinemaya gitmek isterim. | Open Subtitles | في اي وقت, نعم, اتمنى انا اصاحبك في عشاء و فلم |
Ben onu alayım, sen de bizimle buluşup o gitmeden hemen bir yemek yersin. | Open Subtitles | لما لا اذهب واخذها ؟ وبعد ذلك تأتي لتقابلنا في عشاء سريع قبل ان تغادر ؟ |
Geçen yıl otelde başmüfettişin yemeğinde. | Open Subtitles | كنا في عشاء رئيس التحقيق العام الماضي في فندق |
Sıradan bir yemeğe beyaz giyemezsin. | Open Subtitles | هذا؟ لايمكنك ارتداء أبيض في عشاء غير رسمي، إنه أنيق أكثر من اللازم |
Düğünümüzden önceki gün verdiğimiz yemekte de aynı renk elbise giymiştim. | Open Subtitles | هذا نفس لون الفستان اللذي لبسته في عشاء ما قبل زواجنا. |
Eve döndüğümüzde, ailecek küçük bir Akşam yemeğine ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في عشاء عائلي صغير معنا في المنزل |
Hepinize, ikinci Botwin-Price-Gray ailesi Akşam yemeğine geldiğiniz için hoş geldin demek istiyorum. | Open Subtitles | أرحب بالجميع في عشاء (بوتوين-برايت-غراي) العائلي الثاني |
Akşam yemeğine gidelim mi? | Open Subtitles | ما رأيك في عشاء معا ؟ |
Hadi ama Lisa, bir başkasının doğum günü yemeği için tek başına bekleyip duruyorsun. | Open Subtitles | هيا يا ليسا! لقد تركتِ لوحدكِ في عشاء ليوم ميلاد، تحاولين إقامته لشخص آخر. |
Bunu akşam yemeği için saklıyordum ama bu konuda çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | حسناً, كنت سأحتفظ به ... في عشاء يوم لأم , لكن ... انا جداً متحمس له , لذلك |
Akşam yemeği için erken. | Open Subtitles | -بالتأكيد -ما رأيك في عشاء مبكر؟ |
Annene akşam yemeği ile ilgili yardım isteyip istemediğini sor. | Open Subtitles | إسألي أمكِ إذا إحتاجت لأي مساعدة في عشاء الليلة |
Belki bu iş ilişkisini bir akşam yemeği ya da bir içkiyle biraz geliştirebiliriz? | Open Subtitles | هل يمكننا أن نبرهن عملنا في عشاء أو شراب؟ |
Mum ışığı ve şarapla birlikte romantik bir yemek düşünüyordum. | Open Subtitles | حسنا ً.كنت أفكر في عشاء رومانسي علي ضوء الشموع و الخمر... |
Mac, biliyorum çok meşgulsün, ama eğer mümkünse seninle buluşup bir yemek yemek isterdim. | Open Subtitles | أعلم أنك مشغول " ماك " لكن لو أمكن أود لقائك في عشاء |
Sadece mezunlar yemeğinde içip sarhoş olduğu zaman dışında | Open Subtitles | ماعدا الوقت الذي تسكر فيه في عشاء الخريجين |
Şimdi, prova yemeğinde baş nedimenin, gelin hakkında yüz kızartıcı şeyleri ortaya dökmesinin bir gelenek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الأن, أعرف أن ذلك تقليدي في عشاء الليله لأن تتحدث إشبينه العروس عن أمور محرجه حدثت للعروس |
Demek istediğim, bu parayı sizinle harcamak istiyorum, güzel bir yemeğe, herhangi bir yerde? | Open Subtitles | أنا أقصد ان اقول انا اود فعلا ان انفق الاموال في في عشاء جيد، في اي مكان؟ |
bul. Karını güzel bir yemeğe çıkart. | Open Subtitles | أخرج مع زوجتك في عشاء لطيف |
Dün gece yemekte de böyle mi konuşuyordun? | Open Subtitles | هل كنتِ تتحدثين بهذه الطريقة في عشاء الأمس؟ |