"في عملها" - Translation from Arabic to Turkish

    • İşinde
        
    • iş yerinde
        
    • İşini
        
    • işinde de
        
    • işteyken
        
    • İşyerinde
        
    Mimar Emmanuelle Moureaux da işinde bu fikre çok yer verdi. TED تستخدم المهندسة المعمارية ايمانويل موريكس هذة الفكرة كثيرًا في عملها.
    Ondan önce, öğrenme güçlüğü olan yetişkinlerle çalışıyordu ve işinde gerçekten çok iyiydi. TED عملت في الماضي مع الكبار الذين يعانون صعوبة في التعلم، وكانت جيدة في عملها على ما يبدو.
    Bak, bugün Peyton'la, ona işinde yardımcı olmandan bahsediyorduk. Open Subtitles أعلمي، لقد تحدث إلى بيتن اليوم حول كيفية مساعدتك لها في عملها
    Böyle şeyleri iş yerinde tuttuğunu sanmıyorum. Open Subtitles أشك أنّها ستحتفظ بذلك النوع من الأشياء في عملها.
    Veya Jalessa, beyaz yaşıtları gibi işini orta derecede yapamayacağını bilen biri. TED أو جاليسا، التي تعرف أنها لا تستطيع أن تكون عادية في عملها بالطريقة نفسها التي تمكّن أقرانها البيض.
    Annem okula döndü ve profesör oldu. İşinde de ilham vericiydi. Open Subtitles أمي عادت إلى المدرسة وأصبحت أستاذة، وكانت مميزة في عملها
    Gündüzleri annem işteyken. Open Subtitles في الصبـاح .. بينما أمي تكون في عملها
    Çünkü her kadının işyerinde katlanamadığı bir kadın vardır. Open Subtitles لأن كل امرأة في عملها امرأة أخرى لا تطيقها
    Evet, sonra eve gidip düşündüm, işinde büyük ihtimalle çok ama çok başarılı olan, böylesine değerli ve biricik dostuma nasıl öyle korkunç davrandım dedim. Open Subtitles نعم، وبعد ذلك ذهبت إلى البيت وفكرت، يا له من شيء مروّع أن أقول شيء كهذا لصديقة عزيزة والتي يحتمل أنها جيّدة في عملها.
    İşinde çok iyidir ve her şeyi senden iyi yapar. Open Subtitles أنها ماهرة جداً في عملها و يمكنها أن تعمل بصورة أفضل منك
    O madam değil..o bir ara bulucu ve işinde de çok iyi Open Subtitles إنها ليست بسيدة يجبُ عليكِ أن تصوني لسانكِ إنـها وسيطة زواجات وهي بارعة في عملها
    Şehri avucunun içi gibi biliyor, işinde de çok iyi, anladık. Open Subtitles حسناً، إنها تعرف المدينة جيّدا .وإنها بارعة في عملها
    Bazen işinde çok iyi olmasaydı keşke benimle daha çok vakit geçirmiş olurdu. Open Subtitles في بعض الاحيان اتمنى لو لم تكن جيدة في عملها لكانت تقضي بعض الوقت معي
    İşinde iyi olması benim hatam değil. Open Subtitles حسناً ، هذا ليس بخطئي أنها جيدة في عملها
    Şunu söylemeliyim ki, ticaretten hiç anlamıyor. Sanki, iş yerinde bütün o arabaları satmadan önce alması gerekmiyor? Open Subtitles يجبُ عليَّ إخباركِ بأنَّها لا تفقهُ شيئاً في التجارة نعم, وكأنَّها لا تقومُ بشراء جميع تلك السيارات في عملها
    Geçen hafta, onu iş yerinde görmeye gittiğimde, bana cevaplara yakın olduğunu söyledi. Open Subtitles عندما جئتُ لرؤيتها في عملها في آخر أسبوع، قالت أنّها كانت قريبة من الحصول على إجابات.
    Çünkü günlerce iş yerinde kaldığı oluyordu. Open Subtitles لأنها تبقى في عملها لأيام أحياناً
    O resepsiyonisti nereden buldunuz? İşini çok iyi yapıyor Open Subtitles من أين جئت بموظفة الإستقبال هذه إنها جادة في عملها
    Biliyorsun, Shara...onun işini devam ettirmeni isterdi. Open Subtitles تعلم، فإن شارا تريدك أن تستمر في عملها
    İşteyken karşına çıkıyor, bunun gibi saçmalıklar işte. Open Subtitles ،إنه يتردد في عملها .ومثل هذا القبيل
    İşyerinde öğrenmeden önce Gene'i ona anlatmalıyım. Open Subtitles علي ان اخبرها بشأن جين قبل ان تكتشف ذلك في عملها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more