"في غضون أيام قليلة" - Translation from Arabic to Turkish

• Birkaç gün içinde
• Birkaç güne
• Birkaç gün sonra
• Bir kaç güne
• bir kaç gün içinde
• birkaç gün içerisinde

Genellikle bağışıklık sistemi bir tehditi Birkaç gün içinde yok eder.
عادةً ما تقضي الاستجابة المناعية على التهديد في غضون أيام قليلة.

Evet ya, Birkaç gün içinde gidecek olman çok kötü.
نعم, انه من العار للذهاب بعيدا في غضون أيام قليلة.

Elimden geldiği kadar hızlı çalışırım. Birkaç gün içinde defnedersiniz.
سأعمل بأسرع ما يُمكنني ويُمكنكم دفنها في غضون أيام قليلة

Birkaç güne hastaneden beni arayıp karım Fujiwara Hideko'nun öldüğü haberini verecekler.
في غضون أيام قليلة سيتواصل المصح العقلي معنا يقولون أن زوجتي توفيت

Birkaç güne iyileşirsin.
لا ننسى. سوف تكون على ما يرام في غضون أيام قليلة.

Birkaç gün sonra Berlin Club'ta çalıyoruz ve istersen seni de davetliler listesine eklerim.
نحن نلعب في نادي برلين في غضون أيام قليلة ويمكنني أن أضيف لك قائمة إذا كنت ترغب.

Doktor Averies Bir kaç güne geri dönecek.
الدكتور ابراهامز سوف يعود في غضون أيام قليلة

"bir kaç gün içinde eskisi gibi ayağa kalkacağını düşündük."
كنا نظن أنها سوف تتحسن كالعادة في غضون أيام قليلة

Herkes otobüse. Grace, Birkaç gün içinde görüşürüz.
جميعكمعلىمتنالحافلة، أراك في غضون أيام قليلة

Birkaç gün içinde Time benimle bir röportaj yapacak.
اجريت مقابلات مع صحيفة في غضون أيام قليلة

Birkaç gün içinde tozdan başka bir şey kalmayacak.
في غضون أيام قليلة لن يبقى شيء سوى التراب

Birkaç gün içinde 86 yıldan beri ilk defa tam bir ay tutulması yaşanacak.
في غضون أيام قليلة ، سيكون هناك كسوف كامل للقمر الأول منذ 86 عاماً

Sadece Birkaç gün içinde, cepheye gönderilmeye hazır 1000 askerimiz olabilir.
نحن يمكن أن يكون لها 1000 جندي جاهزة في غضون أيام قليلة.

Eğer her şey yolunda giderse Birkaç gün içinde görüşürüz.
واذا سار كل شئ عل ما يرام سوف أراكي في غضون أيام قليلة.

Birkaç gün içinde kesikleri iyileştirip kırık kemikleri kaynatıyordu.
الجروح تعافت. العظام المكسورة أُصلحت فقط في غضون أيام قليلة.

Birkaç gün içinde evime dönecektim.
و أنه في غضون أيام قليلة سوف أعود لبيتي

Şimdi saklanmalısın. Birkaç güne dönerim.
في الوقت الراهن يجب عليك البقاء هنا سأعود في غضون أيام قليلة.

Birkaç güne ilan edeceğim.
سأعلن عن ذلك في غضون أيام قليلة

Birkaç güne gideceğim.
أنا ستعمل إجازة في غضون أيام قليلة.

Evet, Birkaç gün sonra babamı ziyarete gideceğim.
نعم، نعم ، سأزور والدي ثانية في غضون أيام قليلة.

Birkaç gün sonra koşa koşa geri gelecek.
سوف يرجع لكِ في غضون أيام قليلة

"Bir kaç güne dönerim.
"العودة في غضون أيام قليلة. أمي ".

İşbirliği yaparsan bir kaç gün içinde seni serbest bırakırım.
إذا تعاونتِ معي... فسوف أطلق سراحكِ في غضون أيام قليلة.

Princeton'a bir iş gezisine gidiyordu ve birkaç gün içerisinde geri dönmesi gerekiyordu ama dönmedi.
كان ذاهباً في رحلة "عمل إلى "برينستون وكان من المفترض أن يعود في غضون أيام قليلة لكنه لم يفعل