Şubat ayında oradalardı ve geçtiğimiz Şubat ayında çok kar yağdı | TED | كانوا هناك في فبراير، وقد أثلجت كثيرا في فبراير السنة الماضية. |
Derken, 2008 yılının Şubat ayında dedem vefat etti. | TED | ولكن في فبراير \ شباط من عام 2008 توفي جدي |
Gazetedeki editörlük görevimden ayrıldım. Aynı yılın Şubat ayında babamın vefatından sonra seyahate çıkmaya karar verdim. | TED | تركت وظيفتي كمحررة للصحيفة بعد أن توفي والدي في فبراير من تلك السنة، وقررت التجوال. |
Jonathan bunu Şubatta TED'de söyledi. | TED | وقد قال هذا ايضاً في مؤتمر تيد في فبراير الماضي |
Ve Şubatta burada TED'de, dansa olan tutkuları ve kabiliyetleri nefeslerimizi kesti. | TED | وفي مؤتمر تيد في فبراير الماضي وقد حبس عرضهم الانفاس لشدة ابداعهم .. وشغفهم |
Mesela ekimde olası bir sürpriz varsa bunu Şubat'ta duyuracağız. | Open Subtitles | لذا إذا أرادوا مباغتتنا في أكتوبر فسنفشي الأخبار في فبراير |
- Şubat'ta mı sipariş verdim? - Evet. Yeni halıların siparişi üç ay mı sürüyor? | Open Subtitles | إذاً قد طلبته في فبراير واستغرق الأمر 3 أشهر حتى يأتي ؟ |
Böylece dondurucu soğukta dışarı çıktım ve iki sene öncenin şubatında ulaşabileceğimi bildiğim her bir insanı fotoğrafladım. | TED | خرجت في البرد القارس وقمت بتصوير كل شخص أعرفه واستطعت الوصول إليه في فبراير منذ حوالي السنتين |
Ve gezi geçen Şubat ayında başladı. | TED | بدأت الرحلة الاستكشافية في فبراير من العام المنصرم. |
Şubat ayında o kadar çok satış yaptım ki şirket, aynı anda iki plâket ve zam vermişti. | Open Subtitles | قمت بعمل جيد في فبراير الماضي لدرجة أن الشركاء منحوني لوحتان بدلا من زيادة في الاجر |
"Şubat ayında buz gibi otobüse binmem. Unut gitsin." | Open Subtitles | لن أتضاجع في الحافلة في فبراير تباً لهذا |
Şubat ayında Montroluxx'ten 4 milyon$ yaptım. | Open Subtitles | جنيت 4 مليون دولار من مونترولكس في فبراير |
Geçen yılın Şubat ayında kocanız Phillip Dunphy, civardaki otellerden birinde müstehcen ve gayriahlaki davranışlar sergilemesinden ötürü sorgulanmış. | Open Subtitles | في فبراير العام الفائت زوجك المسمى بـ فيل دانفي استجوب في فندق محلي بسبب التصرف الخليع والمشين |
Şubat ayında Kundakçılık'a katılmadan önce 2 yıl cinayet masasında çalıştım. | Open Subtitles | لقد كنت محققاً في جرائم القتل لسنتين قبل أن ألتحق في فبراير الماضي بوحدة الحريق العمد. |
Geçtiğimiz Şubat ayında kaybolan İç İşleri dedektifi. | Open Subtitles | محقّق الشّئون الدّاخليّة الذي اختفى في فبراير الماضي. |
Onların Şubatta birlikte bir geziye gittiklerini, kadının kredi kartı kayıtlarından söyleyebiliyoruz. | Open Subtitles | يمكنك معرفة ذلك من سجلات بطاقة ائتمانها ذهبا في رحلة معا في فبراير |
İzledikleri rota Şubatta, balina köpekbalıklarını Venezuela açıklarındaki yüzey sularına götürür. | Open Subtitles | في فبراير/شباطِ، ذلك يَأْخذُهم إلى المياهِ السطحيّةِ بعيداً مِنْ ساحلِ فينزويلا. |
Evet, Şubatta! sıfırn altında 20, 30 dereceydi. | Open Subtitles | نعم , في فبراير لقد كانت سالب 20 الى سالب30 هناك |
Bayan Woodhouse'ı Şubat'ta ilk gördüğüm andan beri, | Open Subtitles | منذ اللحظة الأولى التي وقعت عيناي فيها على الآنسة وودهاوس في فبراير |
Olduğumdan daha planlı olmayı umduğum için kendimi geçtiğimiz Şubat'ta aldığıma ikna ettiğim dolabımdaki kardan adamlı ambalaj kağıtları mı yoksa? | Open Subtitles | ورق الهدايا في خزانتي المرسوم عليه رجل الثلج الذي أقنعت نفسي أني إشتريته في فبراير لأني تمنيت أن منظمة أكثر مما أظن؟ |
20 Şubat'ta anlaşmadan hmen önce daha fazla maddi destekte bulunarak davadaki payınızı artırmaya karar verdiniz. | Open Subtitles | في فبراير العشرين، قيبل التسوية انتم يا سادة قررتم ان تزيدا من حظكم في القضية بإستثماركم مزيدا من المال. |
...Grodno ve Bialystok'tan oldukça kalabalık bir nakliyat geldikten sonra, 1943 şubatında başladı. | Open Subtitles | بدأ في فبراير 1943 بعد وصول القطارات الكبيرة من غرودنو و بياليستوك |
1915 Şubat'ında, Türk ordusu, Ermeni halkına baskı yapmaya başladı. | Open Subtitles | في فبراير/شباطِ 1915، الجيش التركي بَدأَ قمع الشعبِ الأرمنيِ |