"في فيلاديلفيا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Philadelphia'da
        
    • Philadelphia'daki
        
    • Philly'de
        
    Yaklaşık dört yıl, beş yıl önceydi, Philadelphia'da bir sahnedeydim, sanırım elimde buna benzer bir çanta vardı. TED إذا فقد بدأت قبل أربعه أو خمسة سنوات مضت كنت أجلس في مسرح في فيلاديلفيا ، وأظن أنها كانت مع حقيبة شبيهة لهذه
    Önceki gün Philadelphia'da ben şarkı söylerken mesela. Open Subtitles ذاك اليوم في فيلاديلفيا عندما كنت أغني..
    - Philadelphia'da yaşamadığım için şükürler olsun! - Birşey daha! Open Subtitles ـ حمدا لله أني لا اسكن في فيلاديلفيا ـ هناك أمر آخر
    Üniversiteye hazırlık programı kapsamında, Philadelphia'daki Ulusal Gençlik Toplantısı'na katılmıştım. TED خلال برنامج إعدادي في الجامعة كنت عضوا في المجلس الوطني للشباب في فيلاديلفيا.
    Bu Philadelphia'daki delegelerimizi bağımsızlığa evet demeye zorlamaz mı? Open Subtitles أليس قوةِ مندوبينا في فيلاديلفيا سَتُصوّتُ لصالح إستقلالَ؟
    Hey.Kısa bir süre önce... Ben de seni düşünüyordum. Philadelphia'daki Temple Universitesini bıraktım ... Open Subtitles منذ وقت ليس ببعيد كنت في كنيسة الجامعة في فيلاديلفيا
    CIA'den eski bir arkadaşım Philly'de Mason. Open Subtitles زميل سابق لي من المخابرات في فيلاديلفيا
    Ama Philadelphia'da olmayı tercih ederdim. Open Subtitles بما أن كُلّ الأشياء متساوية فأُفضّلُ أَنْ أكون في فيلاديلفيا
    Ben de Philadelphia'da okumuştum. Open Subtitles جيّد، في الحقيقة لقد ذهبت إلى مدرسة في فيلاديلفيا أيضا
    Natalie,Philadelphia'da büyürken, Her zaman bir ablam olmasını hayal ederdim. Open Subtitles ناتالي ، عندما نشأت في فيلاديلفيا كنت احلم ان يكون عندي اخت كبيرة
    - Evet, baktım ve şey, Philadelphia'da Dr. Toboggan diye biri de yok. Hayır, evet. Open Subtitles نعم لقد اطلعت عليها , و لا وجود ل دكتور توباقو في فيلاديلفيا أيضاً
    Güzel Philadelphia'da yepyeni bir gün daha fakat şunu açıklığa kavuşturalım. Open Subtitles انه يوم جديد في فيلاديلفيا, لكن سوف اكون صريح معك.
    Yani, o Philadelphia'da olacak ben ise New York'ta olacağım. Open Subtitles هو في فيلاديلفيا و أنا في نيويورك.
    Anlaştığımız gibi, bu gece tam vaktinde Philadelphia'da olacağız. Open Subtitles الآن، وكما اتفقنا، سوف نكون هناك هذه الليلة في "فيلاديلفيا" في الوقت المناسب
    Tren birazdan Philadelphia'da olacak. Open Subtitles القطار سيتوقف قريباً في فيلاديلفيا
    Guginos burası. Philadelphia'daki en iyi restoran olmanız lazım. Open Subtitles أنت يُفترض بأنهم كُنْتَ الألطف مطعم في فيلاديلفيا.
    Philadelphia'daki projemiz gibi pek çok seminere davet ediliyoruz. Örneğin Curaçao'da... Şu anda Haiti'de dev bir proje planlıyoruz. TED مثل المشروع الذي قمنا به في فيلاديلفيا دعينا إلى ورشات عمل، على سبيل المثال في كوراساو، وحاليًا نخطط لمشروع ضخم في هاييتي.
    Philadelphia'daki en iyi restoran. Open Subtitles نعم، حَسناً، هو Gugino، أنت إعرفْ، أفضل مطعمِ في فيلاديلفيا.
    İşte ben, ortalama, hesabını ödeyen bir müşteriyim ve Philadelphia'daki en sakat sandalyede oturuyorum. Open Subtitles هنا أَنا , a نظامي , a دافع تام الزبون، وأَجْلسُ بالمطبخِ على الكرسي المتحرّك في فيلاديلفيا.
    Philadelphia'daki iş ortaklarımız bugün teslimat bekliyor. Open Subtitles شركائنا في "فيلاديلفيا". يتوقعون طلبيتهم اليوم.
    Philly'de ne olduğunu bul. Open Subtitles إكتشف ما حدث في فيلاديلفيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more