Ama sen benim tehlikeli Listemde olmazdın. | Open Subtitles | لديّنظرةفي مثلهذه الأشياء، و أنتِ لن تكوني في قائمتي للأشخاص الخطيرين. |
ve, aynı bunun gibi, Listemde yapacağım bir sonraki şeyi artık biliyordum. | Open Subtitles | وهكذا، عرفت ما علي فعله بعد هذا في قائمتي |
Bu gördüğüm bir erkek amigoya sulanan ilk kalabalık değildi, ve bana Listemde olan birşeyi hatırlattı. | Open Subtitles | هذه ليست المرة الأولى التي أشاهد فيها حشد من الناس ينقلبون على مشجع رجل و هذا ذكرني بشيء في قائمتي |
Sanırım seni listeme eklemeliyim, Randy. | Open Subtitles | راندي اعتقد بانه يجب علي ان اضعك في قائمتي. |
Sanırım onu, 2008'de kayacak olan yıldızlar listeme almam gerekecek. | Open Subtitles | ربما سأدرجه في قائمتي للنجوم المتلاشية في 2008 |
Ama 2007'de aklıma adres Listemdeki herkes için kartları ayrı ayrı elle çizmek gibi aptal bir fikir geldi. | TED | لكن في عام 2007 بدات في الفكرة السخيفة بأن ارسم بيدي كل معايدة لكل شخص في قائمتي البريدية |
O paraya Listemdeki şeyleri telafi etmek için ihtiyacım olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم انا بحاجة ذلك المال حتى استطيع اصلاح تلك الاشياء في قائمتي |
Ama artık Listemde iki şeye tik atabilirim. | Open Subtitles | ولكن, تعلم , أنا الآن أستطيع أن أتحقق من أمرين في قائمتي |
Listemde yok orası. | Open Subtitles | اوه ذلك ليس واحداً من الاماكن التي في قائمتي |
Listemde bu sabaha yapılmış olması gereken bir yığın iş var. | Open Subtitles | في قائمتي التي أريدها أن تتنفذ هذا الصباح |
Geceden sonra şekerci dükkanına gitmek ölmeden önce yapılacaklar Listemde. | Open Subtitles | التواجد في متجر للحلويات بعد منتصف الليل إنها في قائمتي للإنجازات. |
Listemde daha yüzlercesi var. | Open Subtitles | هناك المئات من الأمور في قائمتي الباطنية |
- İsmini Listemde tutmamın sebebi buydu. | Open Subtitles | لهذا السبب إحتفظتُ بإسمك في قائمتي أية قائمة ؟ |
Benim Listemde umumi yerlerde çıplaklık kesin var. | Open Subtitles | كل شيء في قائمتي يتضمن التعري على الملأ |
Ne yazık ki yapılacaklar Listemde hâlâ bir şeyler var! | Open Subtitles | امر مازال مؤسفا علي أن أضعه في قائمتي _ الأشياء التي يجب فعلها_ |
- Ben Azrail'im... ve adın benim Listemde. | Open Subtitles | أنا ملك الموت و أسمك موجود في قائمتي |
Bunu da listeme eklemeliyim. | Open Subtitles | القلب في المصعد. يجب أن أضع هذا في قائمتي. |
listeme yeni bir tanık ekledim. Bu hafta bunu resmi olarak sunacaktım, ...ama sana göstermem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لديّ شاهد إضافي سأضيفه في قائمتي سأضعه بشكل رسمي هذا الأسبوع |
Bunu listeme yapamayacağımı fark ettim. | Open Subtitles | لقد أدركت بأنني لا أستطيع فعلها في قائمتي |
Ama gecenin dördünde uyanmış olmak, karmanın, Listemdeki 29 numarayı yapmam için verdiği bir işaretti: | Open Subtitles | ولكن بقائي صاحيا الساعة 4: 00 صباحاً من المؤكد انها طريقة العاقبة الأخلاقية لتجعلني افعل رقم 29 في قائمتي |
Evet. Ayrıca olmazsa olmazlar Listemdeki on kritere de uyuyor. | Open Subtitles | أجل، وهو يُناسب جميع معايري العشرة في قائمتي |
Hem Listemdeki hiçbir şeyi bitirememişsin. | Open Subtitles | ومن الواضح.. انك لم تستطيعي انهاء بعض الامور في قائمتي |