Nisan'da Kabil çok güzeldir, güllerle dolu, çiçeklerle dolu. | TED | أبريل شهر جميل في كابول مليئا بالورود ومليئا بالأزهار. |
Kabil'de bir erkek muhabir asla bir kadınla görüşemez. | TED | الأن ، أنا متأكدة ان أي محرر في كابول يمكن أن يجد أمرأة |
Ve bir akşam, Kabil'de çok hoş bir beyefendinin yanında oturuyordum, ve o bana Afganistan'da iyi olabilecek şeyler hakkında neler düşündüğümü sordu. | TED | وفي إحدى الليالي كنت أجلس بالقرب من رجل رائع في كابول وسألني مالذي تعتقدين أنه يجب فعله في أفغانستان لتحسين الوضع |
Bu sayede, Almanya Caritas ile birlikte 3 yıllık bir projeye start verdim, ve 30 Afgan kadın ve erkek eğittik, ve Kabil'de 15 rehberlik merkezi açtık. | TED | وبفضل ذلك .. استطعت أن أبدأ مشروع مدته 3 سنوات ودربت 30 رجلاً وإمرأة أفغانية وقمنا بإنشاء 15 مركز إستشارة في كابول |
Bu bizim imzamızdı. El boyamasıydı. ve tüm Kabil etrafında 45 adettik. | TED | وكانت هذه لافطة المركز تلك .. والتي كتبت بخط اليد منتشرة في 45 مكان في كابول |
Kabil'e geleli dört gün oldu, hala bir şeylerin olmasını bekliyoruz. | Open Subtitles | أربعة أيام مرت على وجودي في كابول الآن و أنا أنتظر حدوث شيء ما |
Kabil'in 11 eylülü için nasıl bir haber hazırlamak istedin peki? | Open Subtitles | في تقديرك ما هو الغرض المثير في حادثة التاسع من سبتمبر في كابول ؟ |
Demek istediğim, daha iki gün önce Kabil Ekspresi ile seyahat eden beş kişiydik | Open Subtitles | أقصد ، اننا ليومين كنا 5 أشخاص نسافر في كابول اكسبريس |
Şimdi burda Kabil'de Taliban kokteyl partilerinde çalışırken kullanabileceğimiz bir marifet var, değilmi? | Open Subtitles | هذه مهارة سنستخدمها في كابول نعمل لطالبـان حفلات شراب |
Amsterdam'da yaşananlardan hiç pişman olmadım birlikte Kabil'de görev yapmaktan da ama beş yıl oldu Billy. | Open Subtitles | ولن أندم على ذلك أو العمل في كابول معك لكن مرت 5 سنوات بيلي |
Ruslar Kabil'deki ana yollardan birine bir keskin nişancı koydular. | Open Subtitles | وضع الروس قناص على أحد الطرق الرئيسية في كابول |
Cirit Kabil'de ilk kez 8 yıl önce oynandı | Open Subtitles | بوزكاشي " تلعب للمرة الاولى " في كابول بعد انقطاع لـ 8 سنوات |
Kabil'deki son iki günümüz | Open Subtitles | أيامنا التالية في كابول ... لم تكن حتى مثيرة |
Kabil'de bir generaldi. | Open Subtitles | كان حاصلا على الأوسمة كجنرال في كابول |
Kabil'deki ajanlarımızla konuş. | Open Subtitles | "تحقق من الأمر مع عملائنا في "كابول و أنظر ما الذي يمكنهم إيجاده |
Kabil'deki küçük bir işten yeni döndüm. | Open Subtitles | و لقد عدت لتوي من مهمة في كابول. |
beş yıl önce Kabil'deki ölümü de sahte? | Open Subtitles | بأنّها زيّفت موتها قبل خمس سنوات في "كابول"؟ |
Bir kaç hafta önce Kabil'e gönderilmiş. | Open Subtitles | تبين انها في كابول منذ عدة اسابيع |
Kabil'de kalırsam ben de bunu bulamayacaktım. | Open Subtitles | ولم أكن سأكتشف ذلك لو بقيت في كابول. |
Kabil'de Fatah'la ne yaptığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم ماذا فعلتي مع فتاح في كابول |