"في مجال العلوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilim
        
    • bilimde
        
    Şöyle ki ben oldum olası iğrenç şeyler dikkatini çekmiş bir bilim gazetecisi ve multimedya yapımcısıyım. TED حسنًا، أنا صحفية في مجال العلوم ومنتجة وسائط متعددة، التي دائمًا ما كانت مفتونة بالأشياء المقززة.
    Bu, bilim ya da teknoloji alanlarıyla sınırlandırılamayacak kadar büyük bir devrim. TED إنّها ثورة لا يمكنك حصرها في مجال العلوم أو التكنولوجيا.
    Ancak bulduğu şey, bilim dünyasında devrim meydana getirdi. TED وما اكتشفه سبّب بالفعل ثورة في مجال العلوم.
    Sınırlamaları anlamak bilimsel ilerlemeye rehberlik eder ve bilimde geçerli olan şey diğer birçok alanda da geçerlidir. TED فهم القيود يساعد في توجيه التقدم العلمي. وماهو حقيقي في مجال العلوم حقيقي في بقية المجالات.
    Bu durumun istisnai bir durum olmasını dilerdim, ancak bu, bilimde, teknolojide, mühendislikte ve matematikte ya da kısaca STEM, beyaz olmayan birçok kadının uzun süredir karşılaştığı bir durum. TED أتمنى لو كانت حادثة عرضية، ولكن بالنسبة لذوات البشرة الملونة في مجال العلوم والتكنولوجيا والهندسة، والرياضيات، أو المجال العلمي، يعتبر هذا من الأمور التي تحملوها كثيراً.
    Bunu ırk politika veya başka şeylerde de, aslında herşeyde yapıyoruz. bunu bilimde de yapıyoruz. yani bakın-- sadece bakın--- ve bilim insanları siz de yapın, durmadan yapın-- modellerimize destek verecek yeni bulgular arıyoruz ve bazıları da bu bulguları verip, kafamızdakileri sağlamlaştırmak için çok fazlaca niyetliler. TED ونحن نفعل ذلك ، بطبيعة الحال ، مع مسائل العرق ، والسياسة ، وكل شيء آخر ، ونحن نفعل ذلك في مجال العلوم كذلك. لذلك نحن ننظر -- مجرد النظر -- والعلماء يفعلون ذلك ، على الدوام -- أن نبحث عن أدلة تعزز ما لدينا من نماذج ، وبعض الناس ليست سوى قادرة أيضاً وعلى استعداد لتقديم الأدلة التي تعزز النماذج.
    Beni bunu düşünmeye iten şey, Derek K. Miller tarafından bu senenin başlarında kaleme alınan bir blog yazısı, Arthur aynı zamanda bilim ve teknoloji yazarıdır ve kanserden ölmüştür. TED الآن أول ما جعلني أفكر في هذا هو تدوينة كتبها ديريك ك. ميلر في وقت سابق من هذه السنة، والذي كان صحفيا في مجال العلوم والتكنولوجيا والذي توفي بالسرطان.
    Şu an bir bilim yazarıyım. TED أنا حاليّا مراسلة في مجال العلوم.
    Sık sık çevre sorunları hakkında yazan bir bilim gazetecisi olarak yaklaşık son 10 yıldır masamı dolduran şeyler bunlar oldu. TED كصحفية في مجال العلوم أكتب عادةً عن القضايا البيئية، هذه هي الأمور التي مرّت على مكتبي طوال الأعوام العشرة الماضية أو نحو ذلك.
    - Evet, bir kaç doktora falan, ama bilim üzerine bir şey yok. Open Subtitles -نعم ، بعض شهادات الدكتوارة ، ولكن لا شيئ في مجال العلوم
    Ancak Ross 2009'da yüksek lisansını tamamladıktan sonra kariyer planlarını değiştirdi ve annesine artık bilim alanında çalışmalarına devam etmek yerine girişimci olmaya karar verdiğini söyledi. Open Subtitles بدا أن روس مقبل على تغيير في خطة حياتة تقول والدته انه لم يعد لديه إهتمام في ممارسة مهنة في مجال العلوم وبدلا من ذلك يريد أن يصبح رجل أعمال
    Bundan kısa bir süre sonra, Jonah Lehrer adında rezil edilmiş bir pop bilim yazarı -- izinsiz ve sahte alıntıları fark edilmişti, bana söylediği şey, utanç ve pişmanlığa boğulduğuydu. TED بعد ذلك بوقت قصير، برز كاتب بغيض في مجال العلوم يدعى جونا ليرير-- تم القبض عليه بتهمة سرقة التعاليق وتزًيفها، أخبرني أنه كان يشعر بالعار والندم.
    Bize göre Columbia'nın bilim ve teknoloji alanında insanlığın en üstün arzularını temsil etmesi gibi Open Subtitles كما أن المركبة (كولومبيا) تمثل أقصى تطلعات الإنسان في مجال العلوم والتكنولوجية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more