"في محاولة" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalışıyorum
        
    • çalışırken
        
    • çalış
        
    • çalışıyor
        
    • çalışıyorsun
        
    • çalışmak
        
    • çalışıyorlar
        
    • dene
        
    • çalıştım
        
    • çalıştı
        
    • etmek için
        
    • çalışıyoruz
        
    • çözmeye
        
    • anlamaya
        
    • çalışan
        
    Hey, hey. Burda kelleni, omuzlarını, dizlerini, ayak parmaklarını kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles مهلا، مهلا، أنا في محاولة لانقاذ رأسك، الكتفين والركبتين وأصابع القدمين.
    Ümitsizce para biriktirmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنا في محاولة يائسة من أجل توفير بعض المال.
    O polisler Travis, Kellog'un ordusunun yapmaya çalıştığı şeyi önlemeye çalışırken öldüler. Open Subtitles هذه المكاتب ترافيس، مات في محاولة لمنع ما يريد جيش كيلوج فعلة؟
    Sadece, sana zarar verecek bir şeyi asla yapmayacağımı unutmamaya çalış. Open Subtitles فقط الرجاء في محاولة لتذكر أنني لن تفعل أي شيء ليؤذيك.
    Kocaman, korkunç bir bayan var heykele kovalıp onu öldürmeye çalışıyor. Open Subtitles هناك سيدة كبيرة مخيفة مطاردة فتاتك حتى التمثال، في محاولة لقتلها.
    Beni yine konuşturarak, aklımı karıştırmaya çalışıyorsun. Open Subtitles جعلتني أتحدّث مرّة أخرى في محاولة للعبث بعقلي
    Fakat insanları dinleyebildim, onların sorunlarını duydum, kuma çizdim ve anlamaya çalıştım. Ne yaptığımı anlamaya çalışmak ise bir anlamda zordu. TED لكن كنت استمع إلى الناس، استمع لقضاياهم، وأرسم على الرمال، في محاولة لمعرفة الأشياء، وكان من الصعب معرفة ما كنت أفعله.
    Ihab Rashid'in destekleyerek bu ülkeye zarar vermeye ve bölmeye çalışıyorlar. Open Subtitles في محاولة لتقويض حكومتنا وتقسيم دولتنا عن طريق دعم إيهاب رشيد
    Ümitsizce para biriktirmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنا في محاولة يائسة من أجل توفير بعض المال
    Bütün gün kokuyu yok etmeye çalışıyorum, eve geliyorsun ve her şeye yeniden başlıyorum. Open Subtitles أمضي طول اليوم في محاولة إزالة الرائحة وحين تعود علي البدء من جديد
    İnsanlar neden Kuzey Kutbu'na ulaşmaya çalışırken donarak ölürler ? Open Subtitles لماذا يتجمد الإنسان حتى الموت في محاولة وصوله للقطب الشمالي؟
    İnanç yolunu takip ettiğimizde ve el ele vererek birçok sorunumuzu çözmeye çalışırken fark edilebilecek kadar potansiyel olduğuna inanıyorum. TED وأعتقد يمكنُ تحقيق أكثر من ذلك بكثير عندما نسيرُ عبر فجوة الإيمان جنبًا إلى جنب في محاولة لحل العديد من المشاكل.
    Aklından çıkarmaya çalış Marie ve uyu Open Subtitles في محاولة لاخماده من عقلك ماري والذهاب إلى النوم
    Arada sırada göstermeye çalış. Open Subtitles الآن، في محاولة لإظهاره مرة واحدة في كل حين.
    Herkes, mezara girmeden önce konuşmaya çalışıyor. Open Subtitles الذي يبذله الجميع في محاولة الكلام قُبيل السقوط في القبر
    Ne yani beni yedi ölümcül günah şovuna sokup karanlık uşaklarından birine mi çevirmeye çalışıyorsun? Open Subtitles فماذا إذن ؟ ستعذبني في محاولة لتحويلي إلى مسكن للظلمة ؟
    Buraya ondan özür dilemek ve geri kazanmaya çalışmak için geldim. Open Subtitles لذلك جئت هنا للعثور عليها ، الاعتذار، في محاولة والفوز ظهرها.
    Bunu yanlış bilgilendirmeler, belirsizlikler ve konu dışı bilgilendirmeler yoluyla gizli bir şekilde yapıyorlar. Herkesin daha derin düşünmesini sağlamaya çalışıyorlar. TED و يفعلون ذالك عن طريق إصدار معلومات خاطئة و عن طريق التناقضات و اللغو الفارغ، في محاولة لدفع الجميع نحو تفكير أعمق.
    Eğer öyleyse, Polonyalılar'ı ikna etmek için nüfuzunu kullanmayı dene, Fransızlar'ı sat. Open Subtitles إذا كان الأمر كذلك، في محاولة لاستخدام نفوذها لإقناع البولنديين لشراء الفرنسية.
    ClA ve mafya yıllar boyunca sakallıyı gebertmek için birlikte çalıştı. Open Subtitles وكالة الاستخبارات المركزية والمافيا يعملون معا لسنوات في محاولة لاجتزاز اللحية
    Ve biz tekstil'den formata ve yapı ve estetiğe kadar herşeyi geliştirmeye gayret etmek için çalışıyoruz. TED ولقد عملنا في محاولة لتحسين كل شيء من النسيج إلى التصميم والهيكل و الجمالية.
    Ve Paris' deki akademisyenlere teorisini açıklamaya çalışan bir yazı yolladı. TED لقد وجه عمله إلى الأكاديميين في باريس، في محاولة لتفسير نظريته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more