Belki de bu konuda herhangi bir şey söylememek senin için en iyisi olabilir. | Open Subtitles | ربما عدم نشر هذه المعلومات سيكون في مصلحتك |
Beni ve Fine'ı öldürmemek senin için en iyisi olabilir. | Open Subtitles | انا فحسب، قد يكون في مصلحتك أن تبقيني و (فاين) على قيد الحياة |
Üzgünüm. Yönetim bunun sizin için en iyisi olduğu kararını verdi. | Open Subtitles | (انا اسف هذا ماقررت شركة ( ام سي سي انه في مصلحتك |
Onunla konuşmamalıydın. Senin için iyi değil. | Open Subtitles | لا يتعيّن أن تخاطبيه، فهذا ليس في مصلحتك. |
Senin için iyi bir şey değil. Beni ele vermen senin için iyi sonuçlanmaz. | Open Subtitles | هذا لا يخصّك، إنك تتحوّل لواشٍ ضدي وهذا لن يكون في مصلحتك |
Kariyerin için iyi. | Open Subtitles | هذا يصبُّ في مصلحتك مهنيّاً |
Senin için iyi bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | هذا في مصلحتك على ما أعتقد |
Yani Tiffany'e yardım etmen senin için iyi olur. | Open Subtitles | لذا، إنْ ساعدْتَ (تيفاني) سيكون ذلك في مصلحتك |
Senin için de iyi olur,Alice. Yani bilirsin,sorunlarını unutmak için iyi olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا في مصلحتك (آليس) و وسيلة... |