Senin özelliklerinde birinin böyle bir yerde ne işi olduğuna şaşırmadan duramıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ألا أتساءل عن سبب وجود شخص بمثل أوراق اعتمادك في مكانٍ كهذا |
böyle bir yerde kalmak zorunda olduğuma göre inanılmaz günahlar işlemiş olmalıyım herhalde. | Open Subtitles | . هذا لأنني موجودٌ في مكانٍ كهذا . أظن أنني ارتكبت بعض الأخطاء التي لا تُغتفر |
Öğretmenin böyle bir yerde tıkılmış, ...sense okul gezisinde gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | مُعلِمُكَ عالق في مكانٍ كهذا وأنتَ تتصرّف وكأنّك في نزهة |
-Hayır. Kraliçe böyle bir yerde asla kalmaz. | Open Subtitles | لا، ما كانت الملكة لترضى أنْ يشاهدوها في مكانٍ كهذا |
Bunun gibi bir yerde büyümüştüm. | Open Subtitles | كلا، لقد نشأت في مكانٍ كهذا. |
Sonunun böyle bir yerde olacağının hiç aklına gelmeyeceğini tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التخيّل بداية . بأنه سينتهي بك المطاف في مكانٍ كهذا |
böyle bir yerde bilgi edinmek... Gözlerinizin zehirlenmesi için çok gençsiniz. | Open Subtitles | أنتما صغيران جداً للتحرّ في مكانٍ كهذا |
böyle bir yerde bile sana destek olamıyorum. | Open Subtitles | لا يُمكنني حتّى دعمكِ في مكانٍ كهذا. |
böyle bir yerde ona bakamazsın. Kapa çeneni. | Open Subtitles | لا يمكنُكِ العنايةُ بها في مكانٍ كهذا |
Sizinle böyle bir yerde vakit geçirmek adamı intihara meyilli hale getiriyor. | Open Subtitles | تمضية وقتٍ معكما في مكانٍ كهذا... يجعل أيّ أحدٍ يرغب أن يقتل نفسه. |
böyle bir yerde olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنكِ قد تكونين في مكانٍ كهذا. |
böyle bir yerde olamaz. | Open Subtitles | لا يُمكنكِ أن تكوني في مكانٍ كهذا! |
Normalde böyle bir yerde Harvey Wallbangers'a vurup barmenin kıçına bakardım. | Open Subtitles | عادةً في مكانٍ كهذا كنت لآكل سجق (هارفي) المشهور و أتفحص مؤخرة الساقية |
Senin özelliklerinde birinin böyle bir yerde ne işi olduğuna şaşırmadan duramıyorum. | Open Subtitles | في مكانٍ كهذا |