dediler. Böylece Aralık ayında Miami'de bir otel konferans odasında buluştuk. | TED | في ديسمبر التقينا في ميامي, في غرفة اجتماعات في احد الفنادق |
Miami'de sıcak bir gece, Mart 1969. Salon tıklım tıklım dolu. | Open Subtitles | في ليلة ساخنة في ميامي,مارس سنة69 حجزت كل مساحة في المسرح |
Dün gece Miami'de bir ara sokakta Amanda Lopez'in cesedi bulundu. | Open Subtitles | الليلة الماضية في ميامي جثة أماندا لوبيز عثر عليها في زقاق |
Miami'ye geleli daha bir hafta olmadan, zaten çevre yapmaya başladın. | Open Subtitles | في أقل من إسبوع في ميامي وها قد ربحت عدة صداقات |
Miami'de güzel bir restoran bulmak için en iyi yer neresi bilmek istedim. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أين هو أفضل مكان في ميامي للعثور على مطعم جيد |
Onların büyük mankeni Miami'de yer altında köpek dövüşü arenası işletmekten hapise gönderildi. | Open Subtitles | عارضهم الأول اُرسل إلى السجن بسبب إدراته حلبة كلاب تحت الأرض في ميامي |
Miami'de kurtarilmis seks iscileri icin baslatilmis bir grup var. | TED | هناك حلقة قد بدأت في ميامي لمساعدة ممتهني الجنس. |
Çatı güneş panellerini aklımızda canlandırdığımızda gözümüzün önüne Miami'de güneş panelleriyle kaplanmış bir depo gelir. | TED | وعندما نتصور أسطح الطاقة الشمسية في عقولنا فإننا نرى مستودعًا في ميامي مغطى بالألواح الشمسية. |
Bak, duyduğuma göre silahları Miami'de karaborsadan hükümetin askerlerinden ediniyorlar. | Open Subtitles | سمعت انهم حصلوا علي الاسلحة من السوق السوداء في ميامي, من جيش الحكومة |
Adolf Hitler hayatta ve iyi Miami'de yaşıyor. | Open Subtitles | ادولف هتلر علي قيد الحياة وبصحة جيدة ويعيش في ميامي |
Miami'de bu saatlerde yoğun iş vardır. Anlaşılan öyle. | Open Subtitles | انها ساعات الجريمةالعظمى في ميامي على ما يبدو |
Bunu görmek isteseydim, Miami'de kalırdım. Dur bir dakika. | Open Subtitles | لو أردت مشاهدة ذلك كان بإمكاني رؤيته في ميامي إنتظر ثانية |
Miami'de çalışmanızın en iyisi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | وكانت فكرته بانك ستكون اسعد لو عملت في ميامي |
Umarım yolda bir Küba restoranı vardır, çünkü Küba mutfağının Miami'de çok iyi olduğunu duydum. | Open Subtitles | هناك بعض المطاعم الجيدية الكوبية هنا لأنني سمعت أن الطعام الكوبي جيد في ميامي |
Miami'de yaşarken kiranı ne şekilde ödediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم كيف كنت تدفعي أجاراتك السابقة في ميامي |
Miami'ye geleli daha bir hafta olmadan, zaten çevre yapmaya başladın. | Open Subtitles | في أقل من إسبوع في ميامي وها قد ربحت عدة صداقات |
Tibey'e birkaç günlüğüne Miami'ye seni ziyarete geleceğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرت تيبي اني سأزورك في ميامي لبضعة ايام |
Evet ama o, arkadaşlarımın Miami'ye gideceğini öğrenmeden önceydi. | Open Subtitles | نعم، قبل أن إكتشفت كلّ أصدقائي كانوا سيصبح في ميامي. |
O sırada, yedi yaşında olan zihnimde, Miami'deki bir yaz kampına gideceğimizi düşünüyordum. | TED | وبينما كان عقلي بعمر السابعة كنت أظن أننا سنذهب للتخييم الصيفي في ميامي |
Ajan Taylor'ı arayanlar işe Miami'den başlayacak. | Open Subtitles | حسناً أي أحد يبحث عن العميله تايلور سوف يبدأ في ميامي |
Onlara Miami'nin "Martini Kıralı" olduğunu söyledi. Ne gerzek ama! | Open Subtitles | يُقول إنه كان "ملك مارتنيز في ميامي" ياله من أبله! |
İşe önce Miami'yle başlamıştım. | Open Subtitles | نمط الحياة ؟ انا بدأت في ميامي |