"في نهاية المطاف" - Translation from Arabic to Turkish

    • en sonunda
        
    • en nihayetinde
        
    • eninde sonunda
        
    • Er ya da
        
    • sonuçta
        
    • Er geç
        
    • ve sonunda
        
    • Nihayet
        
    • sonuç olarak
        
    • Ne de olsa
        
    • Önünde sonunda
        
    • neticede
        
    • günün sonunda
        
    • nihai olarak
        
    • zamanla
        
    Bir düzine insanı öldürdükten sonra en sonunda O'nu yakaladılar. Open Subtitles قبضوا عليه في نهاية المطاف بعد أن قتل 6 آخرين
    Bu sürecin arkasındaki faktörler çeşitli ve karmaşık, ancak yaşlanma, en nihayetinde hücre ölümü ve bozulması ile oluşur. TED إن العوامل المحرّكة وراء هذه العملية متنوعة ومعقدة، ولكن الشيخوخة هي في نهاية المطاف ناجمة عن موت الخلايا وخللها.
    eninde sonunda zorlu ve tehlikeli yerlere varıyorsunuz, maalesef slaytlar bunun hakkını vermiyor. TED لتصل في نهاية المطاف إلى أماكن حيث هائلة الخطورة للأسف المنزلقات ليست عادلة.
    Herkes Er ya da geç ölür. İnsanlar sırayla ölmezler. Open Subtitles كل شخص يموت في نهاية المطاف والناس لا يريدون الموت
    Kolonu tasarlamak benim aylarımı aldı, ama sonuçta tüm 16 milyon yüzeyi hesaplamak bilgisayarın 30 saniyesini aldı. TED استغرق الأمر مني عدة أشهر لتصميم العمود، ولكن في نهاية المطاف يستغرق الحاسوب حوالي 30 ثانية لحساب كل من 16 مليون وجه.
    Er geç bir koruyucu aile bulacağız ama bu biraz zaman alabilir. Open Subtitles سنجد له منزل تبني في نهاية المطاف لكن قد يستغرق ذلك فترة
    ve sonunda bu harici iş gücüne dahil olarak göreve çağırılırlar. TED في نهاية المطاف يتم تجنيدهم للانضمام الى هذه القوة العاملة الخارجية.
    Okumak için geldi, muhasebede lisans diplomasını aldı ve en sonunda muhasebeci oldu. TED جاء لأجل الدراسة، ليحصل على شهادة بكالوريوس في المحاسبة وأصبح في نهاية المطاف محاسبًا.
    Bu gama ışını damlalarının nerede oluştuğunu daha emin bir şekilde belirledikçe jetlerin nasıl hızlandırıldığını daha iyi anlarız ve en sonunda da evrenimizde oluşan en büyüleyici nesnelerden bazılarının dinamik sürecini ortaya çıkarırız. TED وكما قمنا بكل ثقة بتوطين المكان الذي تتشكل فيه سوائل أشعة جاما، فأصبح من السهل أن نفهم كيف تتزايد الفوهات، ونكشف في نهاية المطاف العمليات الديناميكية لأكثر الأجسام التي تتشكل بشكل مذهل في كوننا.
    Bir çok veriyle bize geldi fakat en sonunda olası en insancıl hikayelerden birini açıklamak istedi. TED لقد أتت إلينا بكثير من البيانات لكن في نهاية المطاف أرادت أن تسرد أحد أكثر القصص الإنسانية الممكنة.
    Çünkü en nihayetinde, yaptığımız çoğu şey burada, kutunun içinde, sınırlı kaynaklarla oluyor. TED لأنه في نهاية المطاف ، معظم ما نقوم به يحدث هنا ، داخل الصندوق ، مع محدودية الموارد.
    en nihayetinde, bu tuhaflığı araştırmamız gereken bir kuantum seviyesi var. TED هناك مستوى كمي في نهاية المطاف حيث يتوجب علينا أن نتعمق في هذه الغرابة.
    Fakat açık sözlülüğü eninde sonunda bağışçılarıyla ters düşmesine sebep oldu. TED ولكن صراحتها جلبت لها في نهاية المطاف صراعا مع المحسنين لها.
    Ama eninde sonunda ya onu öldüreceğiz ya da birbirimizi. Open Subtitles ولكن في نهاية المطاف كنا سنقتله او نقتل بعضا البعض
    Er ya da geç, her insanın kendi hayatının sorumluluğunu alması gerekir. Open Subtitles في نهاية المطاف على الشخص أن يبدأ بأخذ المسؤوليىة عن حياته الخاصة
    Yani, kendi içine bak ve içinde olanı ortaya çıkar. Çünkü sonuçta, gizemli kutu biziz. TED أعنى, أنظر داخل ذاتك و إكتشف ما بداخلك. لأنه في نهاية المطاف ، كما تعلمون ، صندوق الغموض يمثل كل منا.
    O adam bir şey istediği zaman, genelde Er geç alır. Open Subtitles عندما يريد هذا الرجل شيئاً يحصل عليه دائماً في نهاية المطاف
    savaşın idaresini üzerine almıştı ve sekiz yeni lejyonla Spartaküs'ün peşine düştü ve sonunda isyancıları İtalya çizmesinin ucunda kıstırdı. TED كأغنى مواطن في روما، وتابع سبارتاكوس مع ثماني جيوش جديدة، في نهاية المطاف تمت محاصرة الثوار في جنوب إيطاليا.
    Fakat annemle babam Nihayet opioid bağımlılığından tedavi olmayı başarmışlardı. TED ولكن في نهاية المطاف كل من والدي دخل المصحة العلاجية والشفاء من تعاطي المواد الأفيونية.
    sonuç olarak insanlara yardım edecek bir şey yapmanın ne demek olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف كيف تكون صناعة شيء مضر لأنه قد يساعد الناس في نهاية المطاف
    Sen söyle. Ne de olsa biz ortağız. Open Subtitles أخبريني أنت، فنحن شريكان في نهاية المطاف
    Eskiden acemiyken Demir Adam bile ama öğrendi, Önünde sonunda. Open Subtitles حتى ايرون مان ارجع عندما كان مبتدىء ..ولكن تعلم في نهاية المطاف
    Ama sonra neticede tüm bu çizimleri gerçeğe dönüştürmek zorundasınız. TED ولكن بعد ذلك، كما تعلمون، في نهاية المطاف يتعين عليك تحويل جميع هذه الرسومات إلى حقيقة واقعة.
    Ama sizi temin ederim günün sonunda sizi evinize göndermezler. Open Subtitles لكن أعدك في نهاية المطاف لن يسمحوا لك بوضع المهبط
    Isaac Newton ve Edmond Halley bunu bilemezdi ama aralarındaki işbirliği, bizi, bu minik dünyadaki uzun tutsaklıktan nihai olarak azat edecekti. Open Subtitles إسحاق نيوتن وإدموند هالي لم يعلموا في ذلك الحين ولكن تعاونهم حررنا في نهاية المطاف من حجزنا الطويل في هذا العالم الصغير
    Bu da bedenimizi zayıflatır, ki bu da zamanla hastalık ve ölümle sonuçlanır. TED هذا يجعل أجسادنا تبدأ بالتدهور، مما يؤدي في نهاية المطاف إلى المرض والموت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more