"في هافانا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Havana'da
        
    • Havana'daki
        
    • Havana'ya
        
    • Havana'daydım
        
    Teslimat, Havana'da Çarşambadan önce tamamlanmalı. Open Subtitles الشحنة يجِب أن تكون في هافانا قبل الأربعاءِ
    Ben olmasaydım sen hala Havana'da kıçından muz çıkarıyor olacaktın. Open Subtitles دون لي، كنت لا تزال تكون في هافانا سحب الموز من مؤخرتك.
    Müvekkillerimin yolculuğu Havana'da başlamadı, her ne kadar onlar ateşli şekilde öyle olduğunu iddia etseler de. Open Subtitles رحلة موكليّ لم تبدأ في هافانا كما يدعون و يصرون على التمسك بهذا الإدعاء أكثر وبشدة
    Bu kadın Havana'daki Latin-Amerikan tıp fakültesinde eğitim görmüş bir sanatçı. Open Subtitles تلك المرأة فنانة تدربت في كلية الطب الأمريكية اللاتينية في هافانا
    Havana'daki adamlarımıza onu kontrol etmelerini söyledim. Open Subtitles طلبنا من رجالنا في هافانا النظر في هذا الأمر
    Tüm Havana'ya bunun yalan olduğunu yaymalıyız. Open Subtitles علينا أن نجعل كل من في هافانا يعرفون بأن هذه الخبر كاذب
    Biraz önce Havana'daydım. Open Subtitles كنت في هافانا عاوز سيجار؟
    Hayır, Havana'da evi var. Avenida Medios'ta yaşıyor. Open Subtitles لا، هو يقيم في بيته في هافانا يسكن في أفيندا ميديوس.
    Cumartesi günü Havana'da yapılan çekilişteki kazanan numaraları Ben ödüyor. Open Subtitles أليس كذلك ؟ بين يدفعها لاي شخص يفوز بها . في هافانا يوم السبت
    Santiago'da yetişen yapraklar Havana'da Kübalılar'ın ellerinde sarılıyor. Open Subtitles الأوراق التي تزرع في سانتياغو، لفت بواسطة الأيدي الكوبية في هافانا.
    Eşini Havana'da kaç kere gördüğümü sayamam. Open Subtitles رأيت زوجتك في هافانا عدة مرات أكثر من أنني أستطيع العد.
    Bu adam kuzeyden geliyor. Çok ketum biri. Havana'da bağlantıları var. Open Subtitles هذا الشخص، من الشمال، متحفظٌ جداً ذو مكانة في هافانا
    Kırmızı gülünç duruyor, mesela; Havana'da ki kötü belediye planlamasından nasibini almış zavallı küçük bir itfaiye vanası dikkatinizi çekebiliyor. TED اللون الأحمر يمكن أن يكون فكاهي: يمكنه لفت إنتباهكم إلى الشخصية الضعيفة لأنبوب إطفاء الحرائق يعاني من التخطيط المدني السيء في هافانا
    Diğer üçü o kadar dejeneredirler ki Havana'da aynı otel odasında bir hafta kalırlar. Open Subtitles الثلاثة الآخرون، كانوا معقدين للغاية.. جميعهم قضوا عطلة نهاية الأسبوع في نفس الجناح الفندقي في "هافانا"
    Gözyaşlarına boğduğun o kız Havana'da kaldı! Open Subtitles تلك الفتاة سكبت عليك الدموع ! "بقت في "هافانا
    Eskiden Havana'da giden bir kaç kız hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر بعض الفتياتِ إعتدنّ الذهاب للداجالين في "هافانا"
    Lanet olsun, Havana'daki kadınlardan daha iyi sararım bunu. Open Subtitles زق , أنا يُمْكِنُ أَنْ افعل اشياء أفضل مِنْ التي تعملها العاهرات في هافانا.
    Onu yakmalarından önce Havana'daki rahip son ayinde bir şeyler yapabilir. Open Subtitles كاهن في هافانا يمكن ان يؤدي القداس النهائي قبل أن يحرقون جثتها.
    Küçük Havana'daki o bombalamalar da hiç gerçekleşmedi, öyle değil mi? Open Subtitles أجل وأفترض أن الإنفجارات في " هافانا " الصغيرة لم تحدث أيضاً
    Havana'daki gazinolarım bu sahildeki kumlardan daha çok para kazanıyor. Open Subtitles كازينوهاتي في "هافانا" تجني أرباحاً أكثر، من عدد حباتِ الرمل، في هذا الشاطئ اللعين.
    Buradan baylar. Havana'ya hoş geldiniz. Open Subtitles من هذا الطريق، أيها السادة مرحباً بكم في هافانا
    - Ben o süre zarfında Castro'yla Havana'daydım. Open Subtitles وأنا كنت في هافانا مع (كاسترو) طوال الوقت لقد سمعت هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more