Çok şükür ki bu ülkede hala yasal prosedürlere sahibiz. | Open Subtitles | أشْكرُ الله أنناما زِلنا لدينا إجراءات قانونية في هذه البلادِ. |
bu ülkede neler olduğunu anlamıyorlar | Open Subtitles | هم لا يَفْهمونَ ماذا يجري في هذه البلادِ |
İngiliz hükümetinin size bu ülkede kazı yapmanız için verdiği paraydı! | Open Subtitles | هو كَانَ قَدْ إئتمنَ بالحكومةِ بريطاني للحفرياتِ في هذه البلادِ. |
bu ülkede kışların ne kadar uzun olduğuna dair bir fikrin var mı senin, hmm? | Open Subtitles | ألديك أي فكره كم يطول الشتاء في هذه البلادِ ؟ |
bu ülkede doğum yapan kadınların yarısından fazlasında vardır. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك يُضيّقُه أسفل إلى أكثر مِنْ نِصْف نِساء في هذه البلادِ الذي وَلدَ. |
bu ülkede, birçok zengin sarhoş var. | Open Subtitles | شاهدْ، هناك الكثير مِنْ السكارى الأغنياءِ في هذه البلادِ. |
Mahkeme senin gibi mahkumlar için fazla zaman ayırmaz... bu ülkede çok fazla tutuklu ve çok az mahkeme var. | Open Subtitles | في هذه البلادِ هناك الكثير مِنْ السجناءِ والقليل من المحاكمِ الكثير مِنْ قضايا السجناءِ ياتي الحكم بعد مَوتهم |
Bunun ardından bu ülkede bildiğimiz tüm özgürlükleri elimizden alan diğer federal programlar gelecek. | Open Subtitles | وخلفهإرادةتَجيءُ البرامج الإتحادية الأخرى الذيسَيَغْزوكُلّمنطقةالحريةِ كما عَرفنَاه في هذه البلادِ. |
Neden bu ülkede yaşadığımı soranlara en aile dostu ülkelerden biri olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أَقُولُ إلى أي واحد الذي أَسْألُني التي أَنا في هذه البلادِ بأنّ أعتقد ه أحد الأكثرُ وديّةِ البلدان التي أَعْرفُ. |
İnsanoğlu bu ülkede neler olduğunu kabul ettirmeli. | Open Subtitles | أَو لكن حَسناً الرجلَ يَجِبُ أَنْ لإمْلاء بأنّ يَعْبرُ في هذه البلادِ. |
Nedense bunlar bu ülkede adet haline geldi. | Open Subtitles | لكي وسائل مثل مركز أدامز إرفينج الطبي أصبحْ القاعدةَ في هذه البلادِ ولَيسَ الإستثناءَ. |
Herkese yetecek kadar yiyecek ... ve bolluk var bu ülkede ama herkes bundan faydalanamıyor | Open Subtitles | هناك غذاء كافي وثروة في هذه البلادِ ... للإعتِناءبكُلّشخصِ... لكن ليس كل الأشخاص يُهتم بهم |
bu ülkede bizim de polislerimiz var. | Open Subtitles | عِنْدَنا شرطةُ في هذه البلادِ أيضاً. |
bu ülkede yaşam kurmaya karar vermen çok hoş. | Open Subtitles | وأعتقد بأنّه لطيفُ جداً بأنّك تُريدُ لبَدْء a حياة لَك هنا في هذه البلادِ. |
bu ülkede binden az ameliyat yapıldı. | Open Subtitles | أقل مِنْ a ألف عملية أدّى في هذه البلادِ. |
Mahkeme senin gibi mahkumlar için fazla zaman ayırmaz... bu ülkede çok fazla tutuklu ve çok az mahkeme var. | Open Subtitles | المحكمة ما عِنْدَها وقتُ للسجناءِ مثلك... في هذه البلادِ هناك الكثير مِنْ السجناءِ والقليل من المحاكمِ |
Diyorum ki, bu ülkede bir beyazın bir zenciyle aynı atayı paylaşması bize ne anlatır? | Open Subtitles | Whoo! أَنا فَقَطْ أَقُولُ، الذي أعْمَلُ هو دلّْ عليه في هذه البلادِ عندما a أسهم شخصِ بيضاءِ سلف مَع a شخص أسود؟ |
En azından bu ülkede. | Open Subtitles | لَيسَ في هذه البلادِ |
Böylece o ve çocuğunun bu ülkede kalması için yeşil kart sahibi olabilmesi için onunla evlenmeyi kabul ettim. | Open Subtitles | لذا بالترتيب لها وأطفالِها للبَقاء في هذه البلادِ... ... وافقتُعلىزَواجها لذا هي يُمْكِنُ أَنْ تُصبحَ a بطاقة خضراء. |
Ya da en azından... ereksiyon olmak için kadınları cinsiyetsizleştirecek kadar... korkak erkeklerin olduğu o ülke yerine, bu ülkede yaşasaydı... bir kadın olarak nasıl görünürdü, işte bunu görmek istiyor. | Open Subtitles | لظُهُور مثل الإمرأةِ هي could've إذا عاشتْ في هذه البلادِ... بدلاً مِنْ مكانٍ ما حيث الرجال مثل هذه الهراتِ... هم يَجِبُ أَنْ محايداتَ نِسائَهم أَنْ يُصبحَ a على بشدّة. |