Bu hikayede kim daha çok acınmayı hak ediyor, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف من هو أكثر استحقاقاً للشفقة في هذه القصة. |
Bu hikayede anlatılan Kral, kayıtlara göre, fevkalade zalim biriydi. Hiçbir Kral onunla, bu konuda boy ölçüşemedi. | Open Subtitles | الملك في هذه القصة, كما تظهر السجلات, كان مستبداً طاغية, لم يأتِ ملك قبله أو بعده قام بما قام به من تجاوزات,. |
Bu hikayede ise buna sebep olan kırmızı, iğrenç kılıflı bir telefon oldu. | Open Subtitles | في هذه القصة يسمي هاتف نقال بغطاء أحمر سخيف |
- Ama bir uyarısı var Bu hikayenin. - Efendim? | Open Subtitles | ـ يجب أن تحذر في هذه القصة ـ المعذرة ؟ |
bu hikâyedeki kötü adamlar ahlâki bir tepki de hak etmiyor bence. | Open Subtitles | إن لم لا تمانع سأحتفظ بغضبي الأخلاقي للأشرار الحقيقين في هذه القصة |
Dört parmak hikaye için önemli olan Tokyo metro sisteminde dört tren rayı. | TED | فالأصابع الأربعة هي أربعة مسارات لقطارات في نظام مترو طوكيو، والتي ترتبط بدلالة في هذه القصة. |
Benim de Bu hikayede oynamam gereken bir rol var. | Open Subtitles | وأنا أيضاً, لدي دور لألعبه في هذه القصة. |
Masumu korumak için isimler değiştirilmemiştir çünkü Bu hikayede herkesin bir suçu vardır. | Open Subtitles | لم يتم تغيير أسماء لحماية الأبرياء، لأنه، أيضا، والجميع في هذه القصة هو مذنب لشيء ما. |
Özür dilerim ama Bu hikayede sizinle iş birliği yapmak isteriz. | Open Subtitles | أسفة ولكن سنكون ممتنين لو تعاونتِ في هذه القصة |
Bu hikayede, ben "Yüzüklerin Efendisi"ndeki Viggo Mortensen'im ve kıskançlık kılıcıma karşı güçsüz kalıyor. | Open Subtitles | في هذه القصة, أنا فيغو مورتينسن في سيد الخواتم والغيرة لا قدرة لها أمام سيفي |
Çok güzel, siz Bu hikayede benim rolümü üstleneceksiniz. | TED | رائع. سيدي ستلعب دوري في هذه القصة |
Bu hikayede gördüklerimizden çok daha fazlası var. | Open Subtitles | هناك الكثير في هذه القصة مما تراه العين |
Umarım Bu hikayede fazlası olur. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون هناك المزيد في هذه القصة. |
Bu hikayenin hikayesi gelişmenin durmayacağı. | Open Subtitles | ؟ المثير في هذه القصة بأنها مليئةٌ بالمفاجئات |
Bu hikayenin anlamadığım tek yanı, o fahişeyi canlı bırakmanızın nedeni. | Open Subtitles | الشيء الوحيد في هذه القصة الذي لم أفهمه، هو ترككما العاهرة على قيد الحياة |
Bu hikayenin çok basit bir mesajı var. | TED | هناك رسالة بسيطة في هذه القصة. |
Şu an sana verdiğim şey, bu hikâyedeki gerçek kötü adamı adalete teslim etmek için bir fırsat. | Open Subtitles | أعرض عليك الآن فرصة تقديم الشرير الحقيقي في هذه القصة إلى العدالة |
Bu hikaye için düşünmekten hoşlanabileceğimizden çok daha uzun bir zaman aldı, ama 1866'a kadar, bir sonraki büyük kolera salgını Londra'ya gelene kadar otoriteler -- biraz hikayenin yardımı ile, biraz da harita sayesinde -- asıl sorunun su olduğuna ikna oldular. | TED | ولقد كانت الفترة التي تفاعلت فيها السلطات أطول بكثير مما يمكن أن نظنه في هذه القصة, ولكن بحلول العام 1866, عندما عاودت الكوليرا في التفشي مرة أخرى في لندن حينها فقط تيقنت السلطات -- نوعاً ما بسبب هذه الكارثة, ونوعاً ما بفعل هذه الخريطة -- والتي تبين أن الماء في الواقع كان أساس المشكلة. |