"في هذه الكنيسة" - Translation from Arabic to Turkish

• bu kilisede

Korodan çıktım ama, bu kilisede istediğim kadar kalırım.
الكورس، نعم، ولكن سوف أبقى في هذه الكنيسة طالما أريد. أنا أمين الصندوق.

O küçümseyici bakışı yüzünden silmezsen bu kilisede de ölenler olacak.
سيكون هناك أناس موتى في هذه الكنيسة إذا لم تمحو نظرة الشفقة من وجهك

bu kilisede vaat ettiğimiz ödül amaç sahibi olmaktır hayatınızın amacı bildiğiniz tüm amaçlardan daha üstündür.
الجزر الذي نعرضه في هذه الكنيسة له هدف سبب لكونه أكثر عظمةَ من أي شيء عرفتموه

Değerli dostlarım, bu kilisede toplandık.
اصدقائي الاعزاء لقد اجتمعنا معاً في هذه الكنيسة.

Kızlarımın bu kilisede evlenmelerini çok istemiştim.
أشعرُ بأنني سيئة لتفكيري بهذه الطريقة لكنني أرغب بأن أزوّج بناتي في هذه الكنيسة.

bu kilisede Tanrıya ibadet ediyoruz, güzelliğe değil.
في هذه الكنيسة نحن نعبد الله، وليس الجمال

Paige, bu kilisede giriştiğimiz bütün siyasi eylemlere tüm kalbiyle katılıyor ister Başkan Reagan Güney Afrika'daki insanlık dışı ırk ayrımcılığına desteğini çeksin diye Beyaz Saray'a yazdığımız mektuplar olsun isterse de nükleer silah yarışındaki çılgınlık ve israf için yaptığımız greve gözcülük yapmak olsun Paige daima ön saflarda oluyor karşı çıkıyor, sorguluyor, bağırıyordu.
بايج اعطت كل مالديها في كل حدث سياسي نشارك به في هذه الكنيسة ان كان صياغة حروفٍ الى البيت الأبيض

Özellikle büyük büyükannemin bu kilisede evlendiğini düşünürsek.
خصوصا لو أخذنا في الحسبان أنّ جدّة جدتي تزوجت في هذه الكنيسة

Kurallarımı onurlandırmak için bu kilisede bir yemin ettin.
لقد قطعتَ عهداً في هذه الكنيسة أن تحترم قواعدي

Onu seveceğine ve koruyacağına yemin ettin burada, bu kilisede.
وقد نذرتِ بحبه وحمايته هنا في هذه الكنيسة بالتحديد

Kadınım bu kilisede evlenmek istedi.
إمرأتي تمنت أن تتزوج في هذه الكنيسة

O ip uçlarından biri burada, bu kilisede.
...احدى تلك الأدلة ...هنا... في هذه الكنيسة...

bu kilisede evleneceğiz.
سنعقد زواجنا في هذه الكنيسة

bu kilisede olmak istemiyorum, bu kasabada kalmak da gidebilir miyiz acaba?
لا أريد أن أكون في هذه الكنيسة ولا في هذه البلدة أيمكننا أن نذهب فقط ؟ !

Tamam, bu kilisede Peder Brogan tutuklandığından... beridir hiç parmak kuklası kullanmamıştık.
حسنٌ، لم نحظ بدمى الأصبع في هذه الكنيسة (منذ أن تمّ إلقاء القبض على القسّ (بروغان