Bu şehirde bu okula girmek için yanıp tutuşan bir sürü çocuk var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الشباب في هذه المدينه يودون ان يكونوا في هذه المدرسه |
Bu şehirde ayak parmağındaki yağı alarak geçimini sağlayan insanlar var. | Open Subtitles | أقصد, هناك أناس في هذه المدينه عملهم هو ازالة الدهون من أصابع الأرجل |
Bu şehirde beterin beteriyle de uğraştım. | Open Subtitles | انا اتعامل مع اسواء الاسواء في هذه المدينه |
Hem Bu kasabada yapılacak eğlenceli bir şeyler bulabileceğimizden eminim. | Open Subtitles | بجانب.. انا متأكد اننا سوف نجد شيئا مسليا لنفعله في هذه المدينه |
Bu şehrin insanları bir süre sonra sakinleşecek. Lütfen sabırlı olsun. | Open Subtitles | السكان في هذه المدينه سيهدؤن بعد قليل لذلك أرجوك كن صبورا, |
- Birisi kilide sakız sokmuş. - Bu şehirdeki bir kaç vahşi. | Open Subtitles | شخص ما حشر علكة بداخلها حفنه من الهمج في هذه المدينه |
O zaman şehirde dolaşmak için yeni ayakkabılara ihtiyacın olacak, adamım. | Open Subtitles | لربما انت بحاجه لحذاء جديد كي تندمج في هذه المدينه |
Bu şehirde bu kargaşanın altından kalkabilecek biri varsa, odur. | Open Subtitles | اذا كان هناك قاض في هذه المدينه سيخرجنا من هذه الفوضى ستكون هي |
Ben Bu şehirde sekiz yıl yaşadım, dostum. | Open Subtitles | لقد عشت في هذه المدينه لثمان سنوات, ياصاح |
Karım güç kaynağıdır, buna şüphe yok, ...ama artık o evli, ...ve eğer Bu şehirde sana zarar verecek birisi varsa, ...o da saygıdeğer Pernell kahrolası Harris. | Open Subtitles | زوجتي من عائله عريقه وقويه لا شك في ذلك ولكنها تزوجت لترتقي اذا وجد من يستطيع اذيتك في هذه المدينه 643 00: |
Bu şehirde çalışmaya başladığımdan beri onlara karşı hep kaybediyordum. | Open Subtitles | منذ أن بدأت العمل في هذه المدينه كنت اخسر لهم باستمرار |
Bu şehirde onun durumunda olan kaç tane kadın ve çocuk var biliyor musun? | Open Subtitles | في هذه المدينه كم تعتقد عدد النساء والأطفال الذين مثلهم؟ |
- Bu şehirde neyin ne olduğunu bilirim ben. - Herşeyi bilirsin zaten sen, değil mi? | Open Subtitles | أعلم كيف تسير الامور في هذه المدينه. |
Bu şehirde bir apartman bulmanın ne kadar zor olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | من الصعب ايجاد شقه جيده في هذه المدينه |
Çünkü Bu kasabada yaşarsan gerçek Nazi olduğunu inkar edemezsin. | Open Subtitles | لان من سنجده في هذه المدينه لن يستطيع ان ينكر انه "نازيا" |
Bu kasabada uyuşturucu uyuşturucudur. | Open Subtitles | في هذه المدينه المخدرات هي المخدرات |
Ne? Bu kasabada ölmeyeceğime dair yemin etmiştim. | Open Subtitles | وعدت نفسي ان لا اموت في هذه المدينه |
Bu şehrin her yeri tarihle doludur. | Open Subtitles | تقريبا أي مكان تذهب اليه في هذه المدينه لديها تاريخ و قصة خلفها |
Bu şehrin en sevdiğim yanı, her yerin birbirine yakın olması. | Open Subtitles | هذا ما احبه في هذه المدينه , كل شيء متقارب |
Eğer tekrar kaçmaya kalkarsa, Bu şehirdeki insanların ruh hali-- | Open Subtitles | اذا قرر الهرب ثانيه فان الناس في هذه المدينه |
Bu şehirdeki tüm taksi şoförleri polis için çalışır. | Open Subtitles | كل سائقو سيارات الاجره في هذه المدينه يعملون للشرطه |
O zaman şehirde dolaşmak için yeni ayakkabılara ihtiyacın olacak, adamım. | Open Subtitles | لربما انت بحاجه لحذاء جديد كي تندمج في هذه المدينه |