Bunu yapmaya hakkın vardı ancak böyle bir durumda nedenini bilmek isteyecekler. | Open Subtitles | لديك الحق ان تفعل هذا، لكن في وضع كهذا عليهم ان يعرفوا السبب |
böyle bir durumda, güveler kimin umurunda? | Open Subtitles | في وضع كهذا من سيهتم بالحشرات؟ |
Şey, ben... Doğru, fakat böyle bir durumda, kim açık bir biçimde düşünürki? | Open Subtitles | صحيح لكن في وضع كهذا من يفكر بوضوح ؟ |
bu gibi durumlarda seni tokatlayıp unutulmaz bir sonla çekip gitmem gerektiğini biliyorum. ama artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | في وضع كهذا اعلم انه يجب عليّ ان اصفعك وارحل مع نهاية لا تُنسى لكن، لم اعد قادرة على التحمل |
Jim, temiz bir vicdan bu gibi durumlarda bekleyebilir, temiz sokaklar bekleyemez. | Open Subtitles | جيم " ضمير نقي " قد ينتظر في وضع كهذا تنظيف الشوارع لا يمكنه الانتظار |
böyle bir durumda biriminizin genel kuralı nedir? | Open Subtitles | ما هي سياسة القسم في وضع كهذا ؟ |
böyle bir durumda yoldaşlarımızı kaybetmek istemeyiz. | Open Subtitles | لا نريد أن نخسر أصدقاءنا في وضع كهذا |
O böyle bir durumda olmazdı. Sen de olmamalısın. | Open Subtitles | لن يكون في وضع كهذا - وأنت أيضا لاينبغي عليك ذلك - |
Seni böyle bir durumda görmek hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | و لا أحب أن أراك في وضع كهذا |
Tonay bana senin özellikle bu gibi durumlarda güçlü, soğukkanlı bir tip olduğunu söylemişti, ama bence bu iyi! | Open Subtitles | (تونيا) أخبرتني بأنك من النوع القوي والصبور خصوصاً في وضع كهذا. لكني أعتقد بان ذلك جيد! |