"في وقت قريب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakın zamanda
        
    • erken
        
    • yakın bir zamanda
        
    • Yakında bir
        
    • Çok yakında
        
    • birazdan gelir
        
    Başkanınız yakın zamanda Büyük Britanya'yı Amerika'nın en yakın müttefiği ilan etmemiş miydi? Open Subtitles ألم يقل رئيسكم في وقت قريب أن بريطانيا العظمى هي أقرب حلفاء أمريكا؟
    Bu alet, Avrupa'da satılmak için, ABD'de değil ve muhtemelen de yakın zamanda olmayacak. TED وهذا الجهاز متاح للبيع في أوروبا ولكنه وغير متاح في الولايات المتحدة، وربما لن يكون في وقت قريب.
    Çok erken göçen bir hayat. Bir dakikan var mı? Open Subtitles حياة اخذت في وقت قريب جدا. هل لديك دقيقة واحدة؟
    Bu kadar erken aramanı beklemiyordum. Open Subtitles لم أكن أتوقع لكم مرة أخرى في وقت قريب جدا.
    Herhangi bir iyileşme belirtisi yok, yani kırılmalar ölümüne yakın bir zamanda gerçekleşmiş. Open Subtitles لا يدل على الشفاء، و لذلك ربما حدث في وقت قريب من الموت.
    Fakat yakın bir zamanda uluslarınızdan biri atom enerjisini uzay gemilerinde kullanacaktır. Open Subtitles لكن في وقت قريب واحدة من اممكم سوف تطبق الطاقة الذرية على السفن الفضائية.
    Yani Yakında bir bakıcı tutabilirim. Open Subtitles لذا ساكون قادرة علي توظيف جليسة في وقت قريب
    Jeanne, sevgilim, Çok yakında gözetim altında olacaksın, ve konuşamayacağız. Open Subtitles جين، حبيبي، ستكونين تحت المراقبة في وقت قريب جدا لذا فإننا سوف لن نكون قادرين على التواصل
    İkimizi de buradan çıkaracağım. Umarım vinç birazdan gelir. Open Subtitles أمل ان تصل الرافعه في وقت قريب.
    Umuyorum ki bunu yakın zamanda tekrarlamak zorunda kalmayız. Open Subtitles على أمل أن لا نفعل هذا الشيء في وقت قريب
    Istediğin zaten yakın zamanda doğmuş olmak istemiyorum emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد أنك لا تريد أن تولد في وقت قريب ؟
    Ben de sizden yakın zamanda haber almayı umuyordum. Open Subtitles وكنت آمل أن نسمع من يا رفاق في وقت قريب.
    Henüz fidye talebinde bulunulmadı. Ama yakın zamanda gelmesini bekliyoruz. Open Subtitles لم يكن هناك طلب فدية حتى الآن ولكنني أتوقع طلب ذلك في وقت قريب جداً
    yakın zamanda bombayı patlatacaklar. Open Subtitles هذا يعني بأنهم سيقومون بتفجير السلاح النووي في وقت قريب
    Muhtemelen bu Cosmo için yazacağın son makale olacak ve beni yakın zamanda aramayacaklarını tahmin edebiliyorum. Open Subtitles ربما هذا آخر مقال سوف تكتبينه لكوزمو و لا أظن بأنهم سيتصلون بي في وقت قريب
    Bence biraz erken oldu ama yine de kendimi iyi hissettirdi. Open Subtitles اعتقدت انه كان قليلا في وقت قريب جدا، ولكن أيضا، فإنه يشعر نوع من لطيف.
    Bu kadar erken görmeyi beklemiyordum seni. Open Subtitles لم أكن أتوقع أن أراك هنا مرة أخرى في وقت قريب جداً
    Az önce bir hastanın beyin ölümü onaylandı 18 yaşında bayan hasta çok araçlı trafik kazası, bu akşam erken saatte, kafa kafaya çarpışma dokuları Kelsey ile uyumlu organ bağış servisini aradım bana doğrudan bağış için onay verdiler. Open Subtitles أنا فقط اقررت علي موت للدماغ لانثي في سن ال 18 في وقت قريب من هذا المساء
    Fakat çok yakın bir zamanda bu ilginç konuşmaya, bu çok ilginç konuşmaya kaldığı yerden devam edebiliriz. Open Subtitles ولكنيمكننامتابعةهذاالحديثالمثير ، هذا الحديث المثير ، في وقت قريب جدا؟
    Evet, yakın bir zamanda unutabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles نعم, ولا اعتقد بأني سأنسى ذلك في وقت قريب.
    Bunun yakın bir zamanda son bulacağını da sanmıyorum. TED وأنا لا أظن أن ذلك سيتوقف في وقت قريب.
    Çok Yakında bir daha hiç kimse sana yalan söyleyemeyecek. Open Subtitles يوم واحد في وقت قريب جدا ، لا أحد سوف أكذب عليك من أي وقت مضى مرة أخرى.
    Bu endüstri Çok yakında tamamen değişecek. Open Subtitles أعني أن هذه الصناعة ستتغير برمتها في وقت قريب بما فيه الكفاية.
    Saat kaç? Otto birazdan gelir. Open Subtitles أوتو سوف يكون المنزل في وقت قريب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more