"في يوم من الأيام أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir gün
        
    Adam bir gün hayatının hiçbir şey üzerine inşa edilmemiş olduğunu anlar ve o gün kötü, çılgın bir gündür. Open Subtitles يفهم الرجل في يوم من الأيام أن حياته مبنية على لا شئ و هذا يوم سيئ و مجنون
    Umarım, çocuk sahibi olmanın tarifsiz zevkini sen de bir gün tadarsın. Open Subtitles ، آمل في يوم من الأيام أن تمر بتجربة . فرحة إنجاب الأطفال
    İnşallah bir gün, bu olayda doğru adamı hapse koyacak mükemmel araçlarımız olur. Open Subtitles نأمل في يوم من الأيام أن نمتلك أساليب تضمن وضع الرجل المذنب في السجون
    Efendime çok uzun zaman boyunca, bir gün bana da nakletme onurunu bahşeder umuduyla çok iyi hizmet ettim. Open Subtitles لقد خدمت سيدي جيدا لفترة طويلة جدا على أمل في يوم من الأيام أن يمنحني شرف الغرس
    Biliyorum vejetaryensin ama bir gün bir erkeğe yemek yapmak durumunda kalabilirsin. Open Subtitles أعرف أنك نباتيه ولكن من الممكن في يوم من الأيام أن تطبخي لرجل ما, لا احد يعرف.
    Ama bir gün haber olacağım aklıma gelmezdi. Open Subtitles ولكن لم أفكر في يوم من الأيام أن سنكون الأخبار.
    Umalım da bir gün, senin kadar iyi pişirebileyim. Open Subtitles آمل... في يوم من الأيام أن أصبح طبّاخة ماهرة مثلك
    Pardon ama bu "belki bir gün" saçmalığı komik derecede kızlara özgü. Open Subtitles أنها... مجرد في يوم من الأيام أن هذه الأشياء تبعث على سخريه الفتيات
    - Erkek. "Umarım bir gün senin yarın kadar iyi bir kadın olurum." Open Subtitles آمل في يوم من الأيام أن أصبح" "نصف ما أنتِ عليه الآن
    Sadie, umarım sana söylemediğim için kalbinde bir gün beni affedersin. Open Subtitles سادي، وأنا آمل أن تجد في قلبك في يوم من الأيام أن يغفر لي...
    Bence bir gün acının yerine umut koyabileceğiz... ve birbirimizle gerçekten konuşabileceğiz. Open Subtitles أتمنى في يوم من الأيام أن نضع أنا وأنت الألم جانباً... ونتكلم مع بعضنا البعض... .
    Umuyorum bir gün, babamın bıraktığı yerden bu göreve devam edip Camelot'u huzurun ve mutluluğun merkezi hâline getirebilirim. Open Subtitles آمل في يوم من الأيام أن أكمل عمل أبي الجيد وأجعل (كاميلوت)مكاناً للسلام والسعادة
    Ve bizim laboratuvarımızda, yağ dokusunu alıp, yağ höyüklerini genç hücre çeşmelerine dönüştürmeye odaklandık -- daha özelleşmiş hücreler elde edebilmek için kullanabileceğimiz hücreler, bir gün hücre naklinde kullanılabilecek hücreler. TED و في مختبرنا، نحن نركز على أخذ الدهون و إعادة برمجة أكوام من الدهن إلى نوافير من الخلايا الشابة-- خلايا يمكن أن نستخدها لتشكيل ، خلايا أخرى أكثر تخصصية، و التي من الممكن في يوم من الأيام أن يتم زراعتها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more