"فَتحتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• açtım

Camı açtım çünkü sigaraların beni öldürüyor!
فَتحتُ النافذةَ لأن أولئك الفقراءِ يثيرونني

Ve o anahtarla kapının kilidini açtım, içeriye girdim ve ne gördüm?
ومع هذا المفتاح فَتحتُ الباب فَتحتُه، ودَخلتُه ، وماذا اِكتشفت؟

Eve gider gitmez zarfı açtım.
فَتحتُ الظرف حالما وصلت للمنزل.

Kapıyı açtım, çünkü genelde sen ne yaptığımı sanıyorsun derdi.
فَتحتُ البابَ ' سبب عادة هو سَيَقُولُ: "ماذا تعتقد أَعْملُ هنا؟ "

Kolunu taze bir iğne izinin altından açtım, bir mililitre kadar koyu bir sıvı aldım.
فَتحتُ ذراعَها تحت a علامة إبرةِ جديدةِ، طوّلَ ملليلترُ واحد سائلِ مُظلمِ.

Bir bıçak aldım, nefes borusunu açtım, hayatını kurtardım.
أَخذتُ a سكين، فَتحتُ قصبته الهوائيةَ، وفّرَ حياتُه.

Kutuyu açtım, deliye döndü.
فَتحتُ الصندوقَ وهو كان كالمجنون

İşte, paraşütü açtım.
هناك، فَتحتُ المزلقَ.

Neden ağzımı açtım ki?
لماذا فَتحتُ فَمَّي؟

ama sonra kapıyı açtım, ve vaaay!
لكن ثمّ فَتحتُ الباب، ونجاح باهر!

Pandora'nın kutusunu açtım.
فَتحتُ a صندوق باندورا.