Majesteleri ve benim aramız pek iyi değil. | Open Subtitles | الأمِور ليسَت جَيدَه بيَننَا، فَخامتُه وأنَا |
Bizden, Majesteleri'nin, İngiltere'de kilisenin başı olduğunu kabul etmemiz isteniyor. | Open Subtitles | طلِب مَنا الإعترَاف بِأن فَخامتُه الرئِيس الأعَلى لِكنيَسة إنجِلترا |
Majesteleri bir daha asla gelmemek üzere sarayı da terk etmenizi istiyor. | Open Subtitles | يَرغبَ فَخامتُه أيَضاً بِأن تَغادِر القَصر وأن لا تظَهِر نفَسك أمَامَه مَره أخَرى |
Bu konu, yani Majesteleri'nin evliliğinin geçerliliği, sadece kurulumuz tarafından incelenebilir ve daha karara varmadık. | Open Subtitles | هَذِه المَسألَه فَخامتُه لَه صَلاحِية الزَواَج لايمُكِن إلا أن تحُسم بِعشِيرتِه التي لم تَصِل بَعد إلى نتِيجه |
Ama uydurursam, Majesteleri kafamı kopartır ve gerçekten rahatsızlanırım. | Open Subtitles | ولكن إذَا فعَلتُها، سيُزيل فَخامتُه رأسِي ثم يَنبغِي عَلي حَقاً أن أكُون مَرِيض |
Majesteleri'nin annenizle olan evliliği, geçersiz ve hükümsüz ilan edildi. | Open Subtitles | زوَاج فَخامتُه مِن أمِك قَم تم ألغَائه وإبطَالُه |
Aynı zamanda, Majesteleri'nin Kraliçe Anne ile olan evliliği geçerli ve yasal olduğu ilan edildi. | Open Subtitles | وفي الوَقت نَفسُه زَوآج فَخامتُه مُؤخراً مِن آن أُعلِن بِأنه قَانِونِي وشَرعِي |
Eminim Majesteleri bir gün merhamet edecektir. | Open Subtitles | أنَا وآثِق بِأن فَخامتُه يَوم مَا سَوف يلِين |
Majesteleri saraya dönmenizi istiyor. Eşinizle birlikte. | Open Subtitles | فَخامتُه يَود أن تعِود لِلِقصِر مَع زوجَتُك |
Majesteleri, Kraliçe Anne'den olacak çocuklarına tahta çıkma hakkı verme niyetinde. | Open Subtitles | فَخامتُه يعَتزِم صِداَر الخِلافَه "لِلأطفَال الذِين سيُرزق بهِم مِن الملِكه "آن |
Majesteleri'nin takdirini kazanmayı başarmış büyük bir adama zarar gelmesini istemem. | Open Subtitles | بِأنِي لا أتمَنى أي ضَرر يُلحق لرجُل العظِيم الذِي يَتمتِع لِسنوات ويَستحِق كرم فَخامتُه الجيِد |
Peki Majesteleri'nin, İngiltere Kilisesi'nin başı olduğu hakkındaki iddialarına ne diyeceksiniz? | Open Subtitles | إذَن مَاذا عَن مُطالبَة فَخامتُه لِلِسيادَه عَلى الكَنيِسة الانجِليزِيه؟ |
Bu konuda karasızdım ta ki Majesteleri'nin kendi yazdıklarını okuyana kadar. | Open Subtitles | كُنت غير متأكِد مِن هَذا الأمِر حَتى قَرأت مَنشِور فَخامتُه |
Majesteleri, vatandaşlıktan çıkarılmanız için kanun hazırlamamı emretti. | Open Subtitles | فَخامتُه أمَرنِي بمُصادَرة ممُتلكَات ضِدك |
Majesteleri ile olan görüşmeniz bitmiştir. | Open Subtitles | سَعادتُك، المُقابَله مَع فَخامتُه إنَتهت الأن |
Daha önce söylediğim gibi, Majesteleri, İmparator ile ittifak yapmayı çok istiyor. | Open Subtitles | فَخامتُه يرَغب أكَثر بِوضع تحَالف مَع الإمَبراطِور وأعتَقِد أيَضاً أنَ مِثل هَذا التَحالُف |
Majesteleri düştüğünde hiç yaralanmadığı için sevinmeliyiz. | Open Subtitles | يجِب علَينَا أن نَكِون ممَتنِين بِأن فَخامتُه لم يَصب بِأذى مِن سقِوطه |
- Leydi Jane. Majesteleri bu mektubu göndermekten memnuniyet duyuyor. | Open Subtitles | فَخامتُه مَسرِور بِإرسَال هَذه الرِسالَه لَك |
Majesteleri, sizi Özel Kamarasındaki beyefendilerin arasına atamaktan büyük memnuniyet duymakta. | Open Subtitles | يَسر فَخامتُه تَعِينك سَيِد في قَاعَة الإستِقبَال |
Majesteleri, kızkardeşinizle zaman zaman romantik birliktelikler yaşamak istiyor, ancak kardeşinizin adının kendisiyle birlikte anılmasının çıkaracağı dedikoduları önlemek için de bu buluşmaları, ailenizden biri ya da birilerinin refakatinde gerçekleştirecek. | Open Subtitles | أشَار إليَ فَخامتُه يَود بِأن يَتودَد لإخَتِك، مِن وقَت لوِقَت بِالرَغم مِن تجَنب أي فَضِيحَه ربَط نَفسَه بِإسم أخَتك |