Galiba sorunun ne olduğunu anladım. | Open Subtitles | تَرى، أعتقد فَهمتُ الذي حَدثَ بيننا نحن الاثنين. |
Ödül avcılarının Tyler'ı nasıl bulduklarını anladım. | Open Subtitles | فَهمتُ كَمْ صيّادو الوفرةَ إكتشفَ حيث أنَّ تيلر. |
anladım, Cinzia bu tesadüfen olursa şüphelenmeyecektir. | Open Subtitles | عندما يَقُولونَ لا يَعْنونَ نعم فَهمتُ هذا سينزيا ميفرئش معاك لقاء حراء |
Randevu defterine bakınca nedenini anladım. | Open Subtitles | عندما دقّقتُ كتابَ التعيينَ، فَهمتُ لِماذا. |
Pekala, sanırım büyükannemin bu yüzüğe ne yaptığını buldum. | Open Subtitles | الموافقة، الآن، أعتقد فَهمتُ الذي الغرامات إلى هذه الحلقةِ هنا. |
Christine, Aaron'ı neden hep eşcinsel olarak düşünüyor anladım. | Open Subtitles | فَهمتُ لِماذا كرستين تفكّرُ دائماً بأن هارون شاذ |
Ayrıca birinin dur dediğini duyduğunu da anladım. | Open Subtitles | فَهمتُ أيضاً بأنّك سَمعتَ شخص الذي قال توقّفِ |
Giulia, bir şey anladım önemli bir şey : | Open Subtitles | جيوليا، فَهمتُ شيءَ واحد، شيء مهم: |
Birkaç hafta önce, hayatım boyunca bunun olduğunu anladım. | Open Subtitles | فقط منذ اسبوع فَهمتُ حياتَي بالكامل |
Evlat, geçmişini anladım. | Open Subtitles | إبن، فَهمتُ تأريخكَ. |
Evet, efendim. anladım. | Open Subtitles | نعم يا سيدي، لقد فَهمتُ |
Nathan'ı duydun, bunu anladım. | Open Subtitles | سمعت ناثان، فَهمتُ ذلك |
Demek istediğini anladım. | Open Subtitles | فَهمتُ قَصدك |
anladım. | Open Subtitles | فَهمتُ. |
Evrimimi anladım şimdi. | Open Subtitles | فَهمتُ خلاصي |
anladım! | Open Subtitles | فَهمتُ |
- Evet, anladım. | Open Subtitles | -نعم، فَهمتُ . |
Sanırım neden ilk öpüşmemizi gerçekleştiremediğimizi buldum. | Open Subtitles | أعتقد فَهمتُ لِماذا نحن ما كُنّا قادر على إمتِلاك قبلتِنا الأولى. |