- Eğer şimdi çıkarsa, eski kariyerine geri dönme şansı var. | Open Subtitles | فما زالَ لديهِ فُرصَة في استعادَة مِهنتَه |
Bu evliliğin bir şansı varsa eğer, şu andan itibaren birbirimize karşı tamamen açık olmalıyız. | Open Subtitles | ،إذا كان لهذا الزواج أي فُرصَة على الإطلاق .نحتَاج إلى الشفافيّة الكاملة هُنا |
- Alınma ama ama şu anda istediğim tek şey torunumun lösemiyi yenme şansı. | Open Subtitles | - بدون إساءَة لكن الشيء الوحيد الذي أُريدهُ أن يُجدَّد هوَ فُرصَة حفيدي للتغلُّب على سرطان الدَم |
Pekala, işte dürüstlük için sana pratik şansı. | Open Subtitles | .حسنًا .هذه فُرصَة لمُمارسة الشفافيّة |