"قابلتة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanıştığım
        
    • tanıştım
        
    • tanıdığım
        
    • Onunla tanıştığımda
        
    • tanıştınız
        
    Seninle, tanıştığım diğer John Sheppard arasında fazla bir fark olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن هناك فرق كبير بينك وبين جون شيبرد الذي قابلتة
    Plajda tanıştığım Danny Zuko ne oldu? Open Subtitles ماذا حَدثَ إلى داني زوكو قابلتة في الشاطئِ؟
    Onunla Kutsal Topraklar'da tanıştım. Şüphesiz tanıdığım en bilge insandır. Open Subtitles قابلتة في أرض القداسة إنه بلا شك أكثر حكيم قابلته
    Onunla ve partneriyle daha dün tanıştım ve hemen kaynaştık. Open Subtitles قابلتة وشريكة ليلة أمس لكنّنا إنسجمنا فورا.
    Onunla tanıştığımda Larry hiçbir şeydi. Open Subtitles لاري ، كان لا شيء عندما قابلتة
    Onunla tanıştınız mı? Open Subtitles هل قابلتة يا سيدى ؟
    Daha önce tanıştığım herkesten sinirlisin... ama iyi bir adamsın. Open Subtitles انت مختلف عن اي شخص قابلتة ولكنك رجل جيد لا تعلمين ابدا
    Uluslararası bir konferansta tanıştığım biri var. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ أَوصي برجل أنا قابلتة أثناء المؤتمر الدولي.
    O günden beri her gün, ...her edindiğim tecrübe, ...tanıştığım her kişi bende bir etki yarattı. Open Subtitles و كل يوم بعد ذلك و كل تجربة مررت بها و كل شخص قابلتة
    Bugün tanıştığım Amerikalı bir işadamıyla. Open Subtitles مع تاجر أمريكى قابلتة اليوم
    Onlarla ilk defa Druce Diamond'ın ölümcül olayını araştırırken tanıştım. Open Subtitles قابلتة لأول مرة عندما كنت أبحث فى مسألة جواهر "دروس" المميتة
    Evet onla tanıştım. Open Subtitles نعم, لقد قابلتة
    Geçen akşam çocukla tanıştım. Open Subtitles نعم , لقد قابلتة لأول مرة أمس
    Sen tüm hayatımda tanıdığım en itici adamsın. Open Subtitles لا , أنا متأكدة بأنك أكثر رجل غير جذاب قابلتة
    Sen tüm yaşamımda tanıdığım... en inatçı, en yapışık, en ısrarcı... en vazgeçmez adamsın. Open Subtitles مخدوع ذاتي عنيد انت اعند رجل قابلتة فى حياتى
    Eğer sen George'la, yani tanıdığım en kibar, en saygıdeğer adamla gurur duymuyorsan siz ikinizin de cehennemin dibine kadar yolu var. Open Subtitles إذا كنت لا تستطيع أَنْ تَكُونَ فخوراً بجورج الذي هو الأكثر إحتراماً والرجل الأكثر شرفاً الذي قابلتة في حياتي حَسناً، بعد ذلك
    Diplomatla buluşmam var. Onunla tanıştığımda... Open Subtitles عندى ميعاد مع دبلوماسى قابلتة
    Ne olacak? Onunla tanıştığımda on yaşındaydı. Open Subtitles قابلتة عنما كان عمرة 10
    Onunla tanıştınız mı? Open Subtitles هل قابلتة يا سيدى ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more