Dolabım onunkinin yanındaydı, onunla o zaman tanıştım. | Open Subtitles | خزنتي كانت مُجاورة لخزنتِهِ وذلك كان عِندما قابلتهُ. |
Hayır, onunla yeni tanıştım. | Open Subtitles | كلّا لقد قابلتهُ للتوّ. أعني, لقد بدا لطيفًا، |
Ben kaçtım! 6 yaşımdayken tanıştım. | Open Subtitles | .إلى اللقاء ،المرة الأولى التي قابلتهُ بها .كانت عندما كنت بعمر السادسة Comment: |
- Evet ama en önemli işimizi tanıdığım en tecrübesiz avukata yükleyen ben değilim. | Open Subtitles | أجل ، لكنني لستُ الذي لديهِ أقل محامٍ خبرة قد قابلتهُ لإنهاء الأمر. |
O benim şimdiye kadar tanıdığım en homo insan. | Open Subtitles | إنه أكثر شخصٌ شاذّ قد قابلتهُ في حياتي. |
Gerçekten dün gece onunla buluştun mu? | Open Subtitles | حسناً ، هل قابلتهُ حقاً الليلة الماضية؟ ! |
Biraz önce tanıştık. Hemen kanım kaynadı. | Open Subtitles | قابلتهُ للتو ، حياتهُ سيئة جدًا |
Brezilyada misyonerlik işleri yapan biriyle tanıştım. | Open Subtitles | قابلتهُ وهم يقوم بالعمل في البرازيل. |
Onunla dün tanıştım. Dünya küçük. | Open Subtitles | لقد قابلتهُ بالأمس، يالهُ من عالم صغير. |
Onunla 20 yıl önce tanıştım. | Open Subtitles | قابلتهُ ذات مرة قبل 20 سنة. |
Onunla burada bir toplantıda tanıştım. | Open Subtitles | قابلتهُ هنا، في اجتماع. |
Beni işe aldığın gün tanıdığım Harvey oraya gider ve Neil Stilman'a kendini becermesini söylerdi. | Open Subtitles | هارفي) الذي قابلتهُ باليوم) ، الذي وظفتني به لقد كان ليذهب إلى هنالك (ويخبر (نيل ستلمان .بأن يذهب للإحتواء |
Gerçekten dün gece onunla buluştun mu? | Open Subtitles | "إذاً أنت حقاً قابلتهُ الليلة الماضية؟" |
Bir ay kadar önce tanıştık. | Open Subtitles | نعم, لقد قابلتهُ منذُ شهرٍ قد مضى |