Benim sayemde, onunla tanıştın ve yola onunla devam ettin. | Open Subtitles | قابلتيها عن طريقي و فعلتي ما تريدين معها |
Bugün sen de onunla tanıştın. | Open Subtitles | كما تعرفين، أنتِ قابلتيها اليوم. |
Onunla tanıştın mı? | Open Subtitles | اذا انت قابلتيها ؟ |
O saunada tanıştığın bir kadın mı? | Open Subtitles | هل هى امرأة ما قابلتيها وأنت في حمام البخار؟ |
Dur bakalım, şimdi sen bir hafta önce.. ...tanıştığın bir kadının tarafını mı tutuyorsun? | Open Subtitles | انتظري ، إذًّا أنتِ تقفين فِىَ صف إمراه قابلتيها من أسبوع بدلًا من الوقوف معيّ؟ |
Onunla tanıştınız. | Open Subtitles | حسناً انتِ قابلتيها |
Hayır, hayır. Demek istediğim gerçekten tanıştın mı? Fiziksel olarak. | Open Subtitles | اعني قابلتيها حقا بلحمها |
Onunla bir lezbiyen barında tanıştın. | Open Subtitles | "قابلتيها في "فليب سايد حانه للشواذ |
Ama onunla daha yeni tanıştın. | Open Subtitles | لكن أنتِ بالكاد قابلتيها |
Pekala tanıştın onunla. | Open Subtitles | حسنا لقد قابلتيها |
- Evet. Aşevinde mi tanıştın? | Open Subtitles | هل قابلتيها بمطبخ الفقراء ؟ |
Onunla nerede tanıştın Lucrezia? | Open Subtitles | و أين قابلتيها يا (لوكريزيا) ؟ |
Onunla nerede tanıştın Lucrezia? | Open Subtitles | و أين قابلتيها يا (لوكريزيا) ؟ |
- tanıştın mı? | Open Subtitles | هل قابلتيها ؟ |
Burada tanıştığın 'dingillerden' hiç bahsetme. | Open Subtitles | التى تعلمتها هنا لا تذكرى الادوات التى قابلتيها هنا |
Bugün Ethel'in partisinde tanıştığın Scarlett o bizim kardeşimiz. | Open Subtitles | لذلك يجب أن تعرفى أن الفتاه التى قابلتيها اليوم فى حفل إيثيل سكارليت |
Hastaneden ilaç çaldın ve onları Amy Dodd'a sattın en büyük müşterine, sette tanıştığın. | Open Subtitles | لقد سرقتِ المُخدرات من المُستشفى (وقمتِ ببيعها لـ(آمي دود عميلتك الأفضل ، التي قابلتيها أثناء التصوير |
Açılışta tanıştığın şu kadın, Annika. | Open Subtitles | أنيكا) التي قابلتيها في الإفتتاح)... |