Yabancı bir erkekle görüşmek korkutucu olmalı. Özellikle bir katil, dışarıda dolanıyorken. | Open Subtitles | لا بد انَّهُ من المخيف مقابلة رجال غرباء بوجود قاتل في الخارج |
Eğer bu odada bir katil varsa silahlı çatışma çıksın istemiyoruz. | Open Subtitles | لو كان هُناك قاتل في الغرفة، فلا نودّ المُخاطرة بضربٍ ناري. |
Dışarıda 10 Emir'i mazeret gösterip cinayetleri yanına kâr kalan bir katil var. | Open Subtitles | هناك قاتل في الخارج, يقتل ويفلت من العقاب , يستعمل الوصايا العشر كمبرر. |
Haklıydın. Bir portrede ölümcül bir şey olabilir. | Open Subtitles | أنت على حق ، يمكن أن يكون هناك شئ قاتل في هذه الصورة |
Köle, efendisini öldürmeye teşebbüs ettiğinde her ikisi de dövüşte ölümcül bir şekilde yaralandılar. | Open Subtitles | كل جرح قاتل في هذه المعركة كما الخادم يحاول قتل سيدة |
Alanda savaşan pek çok prens vardı ama sizin yaptığınıza yaklaşabilen olmadı. | Open Subtitles | كان هناك العديد من الأمراء الذين قاتل في بالساحة لكن لا أحد يمكنه أن يقترب حتى الى ما فعلته |
9 milyon İngiliz ve Milletler Topluluğu askeri 1.Dünya Savaşında savaştı. | Open Subtitles | "قاتل في الحرب العالمية الأولى 9 ملايين بريطاني ومن رابطة الشعوب البريطانية." |
Dışarıda bir katil var, karınıza inanmamız için 3 arkadaşımız öldü. | Open Subtitles | هناك قاتل في الخارج و عِنْدَنا عدد من الجثث لإثْباته. |
- Elimde olan bunlar. Hankel gibi vazifesi olan bir katil sürekli kendini tatmin etmek ister. | Open Subtitles | قاتل في مهمة مثل هانكل سيحتاج لطمأنة مستمرة |
Rossi, elimizde bir katil var. | Open Subtitles | روسي,لديك قاتل في حوزتك لقد تمكنت من ذلك الرجل |
Dışarıda orijinal filmin şablonunu izleyen bir katil dolaşıyor. | Open Subtitles | وهذه الحفله الليله ؟ هنالك قاتل في الخارج يحاول قتل ضحاياه طبقاً لهذه الافلام |
Grizzly Lake'te okulumdaki kişilerle ilişiği olan bir katil var. | Open Subtitles | هنالك قاتل في جريزلي ليك منتسب مع الناس الذين في مدرستـي |
Bu odada bir katil var ve ben bu katilin suçunu itiraf etmesini sağlamak için sahte psişik güçler kullanacağım. | Open Subtitles | هناك قاتل في هذه الغرفة، وساستخدم قوى روحانيّة شبيهة لإقناع ذلك القاتل على الإعتراف. |
Ve bu arada bir katil kaçarsa bu senin için sorun olur mu? | Open Subtitles | ماذا لو هرب قاتل في الوقت الراهن هل هذا يناسبك ؟ |
Biliyorum. Ciğerinde ölümcül bir zehir vardır. Eğer usulünce kesilmezse, öldün demektir. | Open Subtitles | أعلم، لديها سمّ قاتل في كبدها، إن لم يُنتزع بشكل جيد، فهذا يعني موتاً فورياً |
Dışarıda ölümcül bir virüs var, ve sadece biz durdurabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، هناك فيروس قاتل في الخارج نحن فقط نستطيع إيقافه .... |
Sisteminde bütün insanlığı yok edebilecek ölümcül bir virüs taşıyorsun. | Open Subtitles | أنتي تحملين فايروس قاتل في نظامك ألذي يمكنه ان يمحوا كل الانواع البشريه لذا أذا اردتي ان تلعبي لعبة من هو أكثر مثير للأشمئزاز من الاخر |
Karr'ın yapay zekasında ölümcül bir kusur vardı. | Open Subtitles | و الآن هناك عيب قاتل في ذكاء (كار) الإصطناعى |
İç savaşta Kral adına savaşan Sir Gerald mı? | Open Subtitles | من قاتل في صف الملك في الحرب الاهلية الاخيرة ؟ |
Kingsbridge'den sizin safınızda savaşan tek adamım. | Open Subtitles | "الرجل الوحيد من "كينجزبريدج الذي قاتل في صفك |
Gelişleri, Almanlar için savaşan 16 yaşındaki Afrikalı Thomas Plantan tarafından yakından izlenmişti. | Open Subtitles | راقب وصولهم بحرص (توماس بلانتن) وهو صبي أفريقي عمره 16 عام , قاتل في صفوف الألمان |
Körfez Savaşında savaştı, değil mi? | Open Subtitles | لقد قاتل في (عاصفة الصحراء) , صحيح؟ |