Milis güçlerin neler yapabileceğini tahmin edemezsin. | Open Subtitles | ليست لديكِ أي فكرة عما الميليشيا قادرة عليه |
Gerçek şu ki ne yapabileceğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | الحقيقة هي أننا لا نعلم ما الذي هي قادرة عليه |
Ki ne kadar yetenekli biri olduğunu, dünya için neler yapabileceğini keşfedebilelim. | Open Subtitles | لكي نعلم ما أنتِ قادرة عليه ما هو مقدار الخير تقدرين على تقديمه للعالم |
Bu ellerin neler yapabildiğini görünce çok şaşıracaksın. Öyle mi? | Open Subtitles | أظن أنك ستفاجأ بما هي قادرة عليه هذه اليدين |
Gerçek şu ki neler yapabildiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | الحقيقة هي أننا لا نعلم ما هي قادرة عليه |
Hayır, bence onlar da tıpkı senin gibi insanlar ve belki neler yapabileceğinin farkında bile değilsindir. | Open Subtitles | كلاّ، أعتقد بأنهم بشر مثلكِ، وأعتقد أنّه ربما لا تعرفين حتى ما أنتِ قادرة عليه |
Ne olduğumu biliyorsanız ne yapabileceğimi de biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | أتمنى أكون نطقتها صح حسنا إن كنت تعلم ما أكون فأنت تعلم ما أنا قادرة عليه |
Neler yapabileceğim hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | ليس لديك أي فكرة ما أنا قادرة عليه. |
Bu dünyada onun neler yapabileceğini bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الوحيد الذي يعرف ما الذي قادرة عليه |
Seni akademide ilk gördüğümde, neler yapabileceğini biliyordum. | Open Subtitles | حين رأيتك لأول مرة ،في الأكاديمية علمتُ ما أنت قادرة عليه |
Onun neler yapabileceğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | نحن جميعا نعرف ما هي قادرة عليه |
Uygun ellerde neler yapabileceğini göstereyim sana. | Open Subtitles | لنريك ما هي قادرة عليه في اليد المناسبة |
Mesela bizler senin neler yapabileceğini gayet iyi biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعرف ما أنتِ قادرة عليه بالتأكيد |
İkimizde senin neler yapabileceğini biliyoruz. | Open Subtitles | ما حدث أنا وأنت نعلم ما أنتي قادرة عليه |
O neler yapabildiğini keşfederken... aranıza belli bir mesafe koymanı öneririm. | Open Subtitles | و حتى تكتشف ما هي قادرة عليه اقترح عليك أن تبقى على مسافة آمنة |
Denemeler sırasında birlikte çatıda dururken... bana neler yapabildiğini görebilmekten korktuğunu söylemiştin. | Open Subtitles | وقفنا على سطح معا أثناء المحاكمات وقلت لي أنك تخشين رؤية ما أنت قادرة عليه حقا |
Katılıyorum. Ama ne yapabildiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | أوافقك، ولكننا لا نعلم ما هي قادرة عليه |
- Neler yapabileceğinin farkında olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لستُ متأكّداً أنّكِ تعرفين ما هي قادرة عليه. لقد رحلت. |
Ama artık neler yapabileceğinin farkındayım. | Open Subtitles | لكنّي أدرك الآن أنك قادرة عليه |
Neler yapabileceğim hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | أنت ليس لديك فكرة عمّا أنا قادرة عليه |