Restoran işleri ne zamandır sert? | Open Subtitles | هل عمل المطاعم قاسِ هذه الأيام؟ لماذا هذا؟ |
12 yaşına giriyor. Henğz dünyanın sert ve adaletsiz bir yer olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | سيصل لسن الثانية عشر، وهو لا يعرف أن العالم قاسِ وظالم |
Bir Antik Çin filozofu 11. yy Irak halifelerini şaşkına çeviren bir büyücü acımasız bir efendiye esir düşmüş bir Alman yetimi. | Open Subtitles | فيلسوف صيني قديم ساحر أذهل خليفة المسلمين في القرن ال11 في العراق يتيم ألماني بائس اُستعبد من سيد قاسِ |
Joseph 11 yaşında öksüz kalmış ve kraliyetin ayna ustası olan Weichselberger adında acımasız birinin yanına verilmişti. | Open Subtitles | كان جوزيف يتيماً في عمر الحادية عشر و اُعطيَ إلى سيد قاسِ اسمه وايشسيل بيرجر صانع المراية الملكي |
Evet, efendim. Zor olduğunu biliyorum ama kurbanlar arasında ne kadar benzerlik bulursak bundan sorumlu olan kişiye o kadar yaklaşmış olacağız. | Open Subtitles | أجل سيدتي ، اعرف أن هذا قاسِ ، فكلما وجدناتشابهاتأكثربين الضحايا.. |
Tanrım çok Zor olmalı. Kendimi çok yüzeysel hissediyorum. | Open Subtitles | يا إلهي ، لابدّ وأنه قاسِ للغاية فهو يجعلني أشعر برعب شديد |
Kendin kadar zalim ve barbar birini bulabilmek için başka kıtaları da araştırmışsın anladığım kadarıyla. | Open Subtitles | أتخيل أن بحثك قد إمتد إلى القارات لإيجاد شخص قاسِ ووحشي مثلك |
- vahşiydi , Mr. Tribbiani. | Open Subtitles | - يوم قاسِ يا سيد تريبيانى - |
Bu yatak çok sert. | Open Subtitles | هذا الفراش قاسِ جداً |
Eğer durum böyleyse Bayan Mathison, sizi temin ederim bu Heyet'in vereceği karar epey sert olacaktır. | Open Subtitles | لو كانت هذه هي القضيه سيده (ماتيسون) أؤكدُ لكِ بأن حُكم اللجنه سيكون قاسِ |
sert çocuk olduğunu sanıyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | تظن حقاً أنك قاسِ أليس كذلك؟ |
sert bir dokunuşa hazırlan. | Open Subtitles | جهّز نفسك للمس قاسِ |
sert bir iş içerisindeyim ben. | Open Subtitles | إنه عملِ قاسِ. |
O bir acımasız. O bir yeşilci. Duruşmada giymesi için aldığım kravatı takmamış ama konusunu etmeyeceğim. | Open Subtitles | انه قاسِ ولكنه يحب الطبيعة وهو لا يرتدي ربطة العنق التي احضرتها له من اجل القضية |
Gerçekten incitici, acımasız, kaba ve alaycı olabiliyordu. | Open Subtitles | كان يمكنه ان يكون قاسِ و عديم الشفقة، و عنيف، و تهكّمي. |
- Kalpsiz, acımasız piçin tekidir ama bir saniye düşünmeden onun için canımı veririm. | Open Subtitles | -إنّه وغد قاسِ يتسم بالمُجازفة . وسأموت لأجله دون تردّد. |
Patavatsız, bencil, acımasız ve fiyakacı. | Open Subtitles | غير لبق، مغرور، قاسِ و متفاخر. |
Başlamadan önce söyleyemediğimiz için üzgünüm. Zor olmuştur. | Open Subtitles | آسف لأنني لم أخبرك قبل أن نبدأ، لابد أن هذا قاسِ. |
Buraya dönmek Zor olmalı. O gece çok şey yaşandı. | Open Subtitles | لابد أنه أمر قاسِ للنزول هنا، الكثير حدث في تلك الليلة |
Annesi kendini kaybetti. Birini kaybetmek çok Zor. | Open Subtitles | ووالدته بمفردها الآن أعني، خسارة أحدهم أمر قاسِ |
Bu kulübe böyle yapıyor. Çok zalim bir sürtük. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الكوخ، إنه عاهر فظ قاسِ |
Düşünebileceğinden daha zalim. | Open Subtitles | إنه قاسِ فوق ما تتخيلين |
- vahşiydi , Mr. Tribbiani. | Open Subtitles | - يوم قاسِ يا سيد تريبيانى - |
Görkemli derken merhametsiz demek istedi. | Open Subtitles | "أنت تعنى بكلمة "أشهر" أنه "قاسِ "توماتو |