Hapisten senden önce çıktım, evet. Ama sadece daha reşit olmadığım için. | Open Subtitles | لقد خرجت من السجن قبلك، و لكن ذلك لأني كنت قاصرا |
reşit olmayan bir klinik hastasını tedavi ettiğini bana söylemeliydin. | Open Subtitles | كان يجب ان تخبرني انك كنت تعالج مريضة قاصرا من العيادة |
Burada herkesin benden şu ya da bu sebeble nefret etmesine alışkınım, ama cidden, reşit olmayan biriyle çıkmadım diye mi? | Open Subtitles | لقد اعتدت ان 000 يكرهني الجميع هنا لسبب او لآخر لكن ان يكرهوني لاني لن اواعد قاصرا ؟ |
Ben reşidim. | Open Subtitles | أنا لست قاصرا و لكي تريح ضميرك |
İşyerimi küçük yaşta kurdum, bu nedenle imza yetkisi babamdaydı. | Open Subtitles | لأني بدأت في الشركة منذ أن كنت قاصرا فلذلك كان والدي الوصي الرسمي على جميع حساباتي |
- Ne hakkında peki? reşit olmayan bir kızı kazara yatağa atan bir yetişkin hakkında. | Open Subtitles | رجل كبير من غير قصد عاشر فتاةً قاصرا |
Ben yeni mahkeme kararıyla reşit kılındım. | Open Subtitles | انني قبل فتره قصيره اصبحت قاصرا متحررا |
reşit olduğunuz sürece tabi. | Open Subtitles | أليس كذلك؟ إلا إذا كان قاصرا |
- Senin reşit olmadığını öğrendi. | Open Subtitles | - حصل أن نعرف أن كنت قاصرا. - هكذا؟ |
O hâlâ reşit değil biliyorsun. | Open Subtitles | هي لا تزال قاصرا |
Hepsi de reşit olmadan önce. | Open Subtitles | وكلها عندما كان قاصرا |
Beni reşit değil sanıyor! | Open Subtitles | انه يعتقدني قاصرا |
Serena reşit değildi. | Open Subtitles | سيرينا) كانت قاصرا) |
Sana göre, küçük yaşta kötü yola düştüm. | Open Subtitles | تعرف اني قد أغويت قاصرا |