"قاضى" - Translation from Arabic to Turkish

• yargıç
• yargıcı
• yargıcın
• dava
• Praetor
• hakim
• yargıcım
• yargıçtı
• yargıçmış
• yargıcıyım
• sulh

- Umarım yine bir yargıç olarak yaşarım. - Sana ne yapacağını söyleyemem.
أتمنى أن أصبح قاضى ثانية لن أخبرك بما عليك فعله

yargıç için endişelenme. Bu araba bizi Kansas City'ye zamanında ulaştıracak.
لا تعبأ بأى قاضى , هذه التى امامك ستوصلنا الى كانساس فى الوقت المناسب

Tabii ki, mezun olduktan sonra yüksek mahkemede yargıç olmaya hazırlanacak, evlenecek ve bir aile kuracak.
و بالتاكيد بعد التخرج سيحضر ليصبح قاضى فى المحكمة العليا و عنده وقت للزواج و الاطفال وكل هذه الامور

Seçimlerden önce, ordu yönetimi ele geçirdi ve yargıcı kovdu.
لكن قبل إجرائها قام الجيش بالإستيلاء على السلطه و طرد قاضى التحقيق من الخدمه

Her yargıcın, kent duvarlarının dışına çıkıp, Lanetli Dünya'nın bilinmeyen topraklarına yapması gereken bir yürüyüş.
امشى ككل قاضى يجب ان يكون خارج حيطان هذه المدينة الى الارض الملعونة المجهولة

Bir de savaştan sonra, onur kırıcı yazı yazdı diye bir gazeteyi dava etmişti.
ثم كانت هناك قضيه بعد الحرب عندما قاضى صحيفه بسبب التشهير

Belki de unvanını yeni almış bir Praetor.
قاضى تولى للتو ، ربما ؟

Bir yargıç olmak, Joseph, ...belki de bir kişiye verilmek için fazla bir güç.
ان تكون قاضى يا جوزيف ربما هذه قوة كبيرة فى يد شخص واحد

Son durum raporu : 96 yargıç öldürüldü !
اخر تقرير اصابة ستة وتسعين قاضى تم اغتيالهم

Bana kalırsa bu ülkede hislere dayanarak böyle bir emri imzalayacak bir yargıç yoktur.
ولم هذا؟ لا أعتقد أن هنالك قاضى سيوقع على مذكرة تفتيش مستنداً..

Aklı başında hiçbir yargıç bunu imzalamaz.
لن أستطيـع مساعدتكـم فى هذا , لن يكون هناك قاضى سيوافق على توقيع مذكرة التفتيش

Hiçbir yargıç bir çocuğu annesinden alıp iki yaşlı bekar amcasına vermez.
ولا قاضى سوف يبعد طفل عن أمه ويعطية لأخواله العجائز

Sonunda da, onun savunmasını sunabileceği bir yargıç buldu.
و اخيرا وجد قاضى على استعداد للنظر فى حجته

İlk olarak, bu şehirde senin davanı alacak bir yargıç yok, bundan eminim.
أولاً ، لن يكون هناك قاضى يستمع لقصتك بهذه البلدة .. سأحرص على هذا.

Savunması polis katilinden daha zor olacak birisi varsa, o da yargıç katilidir.
العميل الوحيد الذى يصعب تمثيله اكثر من قاتل شرطى هو قاتل قاضى

"Arthur Cannon, Kraliçenin yargıcı.
آرثر كانون * قاضى المحكمه الملكيه

Federal bir yargıcın işin içinde olması olayı daha da gösterişli yapacak.
تجعل قضيتك فاتنة أكثر بتورط قاضى فيدرالى

Evet, onun yüzüne vururken elimi incittiğim için dava ettim.
نعم، ل قاضى له عن الاساءة يدي على وجهه. ل ادعى لا يمكن بيع الأحذية

Bir Praetor'un ilgisini hak etmez.
و لا يَستحق إهتمام قاضى

Talep yöneticisi hem doktor, hem iz sürücü,... hem polis, hem jüri, hem hakim hem de papazdır.
رجل الإدعاءات هو طبيب و مطارد و شرطى و قاضى و محكم و أب اعتراف كل ذلك فى آن واحد

Tanrı aşkına, ben bir yargıcım!
أنا قاضى, بحق المسيح

- Westchester'da yargıçtı.
قاضى فى ويست تشيستر

Babası federal yargıçmış.
كانت هناك فتاه , والدها قاضى فدرالى

Ben bir sokak yargıcıyım.
انا قاضى شارع وانا متأخر على العمل جدآ شكرآ لك يا اولميير

Saat 10'da yeminlerimiz hakkında sulh hâkimiyle görüşmen gerekiyor.
أنت يجب أن تتكلّم مع قاضى الصلح فى حوالى العاشره عن نذورنا