İlk önce Oğlak habis bir dük için çalışan bir haydut. | Open Subtitles | في البداية كان كابريكورن قاطع طريق لص يعمل لمصلحة دوق الشر |
Sen Beauregard Bennet'sın, sen bir haydut ve katilsin! | Open Subtitles | انت بو ريجارد بينيت .انت قاطع طريق وقاتل |
Ankara'ya giden şu yol Türkiye'de ne kadar haydut, Eşkıya varsa onların yuvası. | Open Subtitles | مع ذلك فان هذه الطريق الى أنقرة تشكل مرتعا لكي قاطع طريق لقيط في تركيا |
Siktiğim, küçük testisli göt deliği. Eşkıya seni. | Open Subtitles | يالك من قاطع طريق وغدٌ منحرف ومنعدم الرجولة. |
Yalnızca yüz haydutu öldürmek bu ülkeyi değiştirmez. | Open Subtitles | مجرد 100قاتل قاطع طريق لن تتغير هذة الامة |
Eşkıyanın teki, Arayıcı'nın burnunun dibinden atlarımızla birlikte sıvışıyor! | Open Subtitles | قاطع طريق يهرب بخيولنا، وهي بجوار أنف الباحث |
Bir haydudun yüzünü kim görürse görsün ölmek zorundadır. | Open Subtitles | من يرَ وجه قاطع طريق يجب أن يموت. |
Ve, o küçük çocuk azılı bir haydut oldu. | Open Subtitles | ولذا، الولد الصَغير أصبحَ قاطع طريق مفزع. |
Demek o küçük çocuk azılı bir haydut oldu. | Open Subtitles | ولذا، الولد الصَغير أصبحَ قاطع طريق مفزع. |
bir haydut bir baba ile karşılaştığında, sonuç gayet basit olur. | Open Subtitles | عندما قاطع طريق يواجه عراب، النتيجة يجب أن تكون بسيطة. |
Üstelik, başka kimsenin, ölü bir haydut başı ile ilgileneceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | وأشك أنكِ ستعثرين على مُشتري يهتم بِشراء رأس قاطع طريق |
Bahse varım buda diğerleri gibi bir haydut, değil mi? | Open Subtitles | أراهن أن هذا الشخص مجرد قاطع طريق اخر صحيح؟ |
Wallace denen adam bir haydut, başka bir şey değil. | Open Subtitles | هذا الوالاس قاطع طريق لا أكثر. |
Ulan Eşkıya, dağda, soyguncu. | Open Subtitles | كما تعرف، شقي. في الجبال، قاطع طريق |
Eşkıya olmak zorundaydım. | Open Subtitles | كنت مضطر أن أصبح قاطع طريق. |
- Eşkıya olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | -كنت متأكد إنه قاطع طريق |
Şekerleme haydutu. | Open Subtitles | - قاطع طريق الشيء الجيدَ. |
Eşkıyanın biri mücevherleri taşıyan kervana Rangun'un kuzeyindeki bir ormanda saldırıp yağmaladı. | Open Subtitles | و لكن قافلتهم تم الهجوم في غابة من قبل قاطع طريق |
Bir haydudun beni yıldırmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | مرحبا لن يخيفني قاطع طريق |
Tanınan hiçbir gangster buluşmaya yanında kas gücü olmadan gitmez. | Open Subtitles | لا قاطع طريق شرعي يذهب إلى اللقاء من لوحدهِ |
Garip olan, başka bir soyguncu geldi ve bu sefer ben onu kurtardım. | Open Subtitles | ما كان غريبا كان ركضنا إلى قاطع طريق آخر و هذه المرة ، وأنا أنقذته |
- Bir hayduttu değil mi? | Open Subtitles | لقد كان قاطع طريق.. قل هذا- نعم.. |
Başkasının yerine geçerek burnumuzun dibinde saklanan başka bir kukuletalı haydut mu o da? | Open Subtitles | قاطع طريق مختفي أيضا تختفيان وراء وجوه زائفة هنا تحت أنوفنا |