söyledikleri ilk şey kızlarının nişanlısından nefret ettikleriydi. | Open Subtitles | أول شيء قالاه لي هو كمية كرههم لخطيب ابنتهم. |
Ve sadece bu değil, ayrıca... söyledikleri şeylerin hepsi doğru. | Open Subtitles | نعم و ليس هذا فقط ، هناك .. أجل ، ما قالاه صحيحاً |
Tek bildiğim, talep listesinde söyledikleri. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو ما قالاه في قائمة مطالبهما |
Peki ne dediler? | Open Subtitles | وما الذي قالاه لك؟ |
Öyle dediler. | Open Subtitles | -هذا ما قالاه |
Jenni: Aileme eşcinsel olduğumu anlattığımda, bana söyledikleri ilk şey "Seni Tayvan'a geri getiriyoruz" olmuştu. | TED | جيني: عندما أخبرت والداي أنني مثلية، أول شيء قالاه هو، "سنعيدك إلى تايوان" |
Ama bilmiyorum. Belki de söyledikleri doğrudur. | Open Subtitles | لكن لا أعرف، ربما هما محقان بما قالاه |
Herneyse, işte söyledikleri. | Open Subtitles | ولكن إليك ما قالاه |
Andrew ve Stu söyledikleri... suçlayıcı herşeyi düşünmeye başladılar. | Open Subtitles | (آندرو) و (ستو) حطّما أدمغتهما بحثاً عن أي شيءٍ إجرامي قد قالاه. |