Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها. |
Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها. |
Neyse, ajansa bu konu hakkında bir şey söylemezsem memnun olacağını söyledi çünkü güvenilir olmadıklarını düşünmelerini istemiyormuş. | Open Subtitles | لذا قالت أنها ستكون ممتنة جداً إن لم أخبر الوكالة، لأنها لم ترد لهم أن يعتقدوا أنها غير صادقة |
30 dakika önce 10 dakikada burada olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنها ستكون هنا بعد 10 دقائق منذ 30 دقيقة |
Saat 11:00 gibi burada olacağını söylemişti ama daha gelmedi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون هنا فى 11 لكنها لم تظهر حتى الآن |
Pekala, Tam 8'de burada olacağını söyledi. | Open Subtitles | حسناً لقد قالت أنها ستكون هنا عند الثامنة تماماً |
Bunun, her iki taraf için de kazançlı olacağını söyledi ki benim için de hava hoştu. | Open Subtitles | لم أعرف لماذا في البداية قالت أنها ستكون المنفعة المتبادلة |
Saat 10'da burada olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون هنا في العاشرة مساءاً |
Nişanlınız sonsuza kadar sizinle olacağını söyledi. | Open Subtitles | أجل . خطيبتك قالت أنها ستكون معك للأبد |
Her zaman Radyo'nun yanında olacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ستكون موجوده دائماً من أجلى |
Burada olacağını söyledi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد أنها قالت أنها ستكون هنا |
- Dikkatli olacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ستكون حذرة |
Izzie evde olacağını söyledi. | Open Subtitles | إيزي) قالت أنها ستكون بالمنزل) |
- Hayır, daha değil. - Burada olacağını söyledi. | Open Subtitles | - لقد قالت أنها ستكون هنا . |
Tatil boyunca burada olacağını söylemişti. | Open Subtitles | ولكنها قالت أنها ستكون هنا طوال الأجازة |
İki saat önce burada olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنها ستكون هنا قبل ساعتين. |
Burada olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنها ستكون هنا |