Marietta, onu tuvalette becermek istediğini söyledi. | Open Subtitles | ماريتا قالت لي أنك حاولت ان تضاجعها في الحمام خلال الدقائق العشر الماضية يا رجل |
Bayan Holland küçük sorunumuzdan haberdar edildiğini söyledi. | Open Subtitles | السيدة هولاند قالت لي أنك عرفت عن مشكلتنا الصغيرة |
Rhonda söyledi nerede olabileceğini. Bende düşündümki bir arkadaşa ihtiyacın olabilir. | Open Subtitles | روندا قالت لي أنك هنا فأتيت ربما تحتاجين لوجود صديق |
Yatakta iyi olmadığını söyledi ama hiç manüpilatif biri olduğunu söylemedi. | Open Subtitles | لكنها قالت لي أنك لست جيد على السرير لكنها لم تقل لي بأنك مخادع |
Ama Judy Nash beni aradı ve senin mutlu olmadığını, senin aslında evli olduğun adama değil, bana âşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و لكن جودي اتصلت بي و قالت لي أنك غير سعيدة أنك تحبينني أكثر من الرجل الذي تزوجته |
Penny okulunu bitirebilmen için garsonluk yaptığını söyledi. | Open Subtitles | بيني قالت لي أنك تعملين كنادلة حتى تتمكني من إكمال دراستك |
Kızınız Colette, bunu neyin tetiklediği konusunda bana yardımcı olabileceğinizi söyledi. | Open Subtitles | ابنتك كوليت، قالت لي أنك قد تكون قادر على مساعدتي معرفة ما أسباب هذا. |
Bir melek gördüğünüzü ve mihrapta dini resim olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت لي أنك رأيت ملاكاً وأن هناك أيقونة عجيبة في المذبح |
Angela bana büyük bir basketbol hayranı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | آنجيلا قالت لي أنك معجب كبير بكرة السلة. هاه؟ |
Shelley sevgililer günü gece birde bir bebek sahibi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شيلي قالت لي أنك أنجبت في الساعة الواحدة من بعد ظهر يوم 14 شباط المصادف يوم عيد الحب |
Kızınız Colette, bunu neyin tetiklediği konusunda bana yardımcı olabileceğinizi söyledi. | Open Subtitles | ابنتك كوليت، قالت لي أنك قد تكون قادر على مساعدتي معرفة ما أسباب هذا. |
Hanımefendi itiraz edeceğinizi söyledi, ama yeni bir termostat alırsanız sorunlarınız çözülür. | Open Subtitles | السيدة قالت لي أنك لن توافق، ولكن اسمح لي أن أوفر عليك الكثير... ...بتركيب منظم للحرارة. |
Bana aynı zamanda sizinde takımdan olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | و قالت لي أنك تحب العمل الجماعي |
Bana telefonda tüm o şeyleri onun yanında yanlış sebepler için söylemiş olabileceğini söyledi; ama söylediklerinde ciddi olduğuna da söyledi. | Open Subtitles | قالت لي أنك لربما ... قلت كل تلك الأشياء على الهاتف معها بشكل لا يصح لكنك قصدتها في نفس الوقت |
Tam tipim olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت لي أنك من النوع الذي أفضله. |
Bana bir ilişkin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقد قالت لي أنك تقيمين علاقة عاطفية |
Ondan su istemedim Homer. Yalan söylüyor. Bana senin öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | لم أطلب منك كأس ماء ،إنها تكذب يا (هومر) تكذب لقد قالت لي أنك ميّت |
Erin çıkmadan önce güvenebileceğim tek kişinin sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (قبل أن ترحل (إيرين قالت لي أنك الشخص الذي يمكنني الاعتماد عليه |
Elliot, kurşunun geldiğini görmediğinizi ve boya yapmaya hazırlandığınızı söyledi. | Open Subtitles | (إليوت) قالت لي أنك لم ترى الرصاصة قادمة و أنك كنت تستعد لدهان المنزل. |
Bunlar senin için. Chloe Bristol'a giremediğini söyledi. | Open Subtitles | أنها لك, (كلوي) قالت لي (أنك لم تدخلي في (بريستول |