"قال أنه كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söyledi
        
    • olduğunu söylüyor
        
    • olduğunu söylemişti
        
    • olduğunu söylüyordu
        
    Araba hızsızlığı tanıklarından hiçbiri Dewey'nin kanlar içinde olduğunu söyledi mi? Open Subtitles هل من شهد اختطاف السيارة قال أنه كان مضجر بالدم ؟
    Evet ama aşçı çığlıktan az zaman önce Margarita'nın kendisiyle mutfakta olduğunu söyledi. Open Subtitles لكن الطباخ قال أنه كان مع مارغريتا في المطبخ قبل ثوان من الصراخ
    Sana bir sorusu olduğunu söyledi. Bana ne olduğunu söylemedi. Open Subtitles قال أنه كان لديه سؤال لك لن يخبرني ما هو
    Bugün öğleden sonra bir süre sizin yanınızda olduğunu söylüyor. Open Subtitles قال أنه كان معك في الفترة الزمنية لهذه الظهيرة أجل
    Tekneyi çeken adam en az 65 olduğunu söylüyor. Open Subtitles الرجل الذي يسحب القارب قال أنه كان يمضي بسرعة 40 على الأقل
    Korkutucu olmadığı için kötü olduğunu söylemişti yüzümü bile gizlemiyordu. Open Subtitles قال أنه كان واهي لأنه لم يكن مخيفا ً لم يكن تنكريا ً حتى
    Onca zaman iş başında olduğunu söylüyordu. Ben de inanıyordum. Open Subtitles لقد صدقته عندما قال أنه كان في العمل طوال الوقت
    Ve olmadığını öğrenirse , iyi olduğunu söyledi , çünkü var ise , bularak içine bomba koyacak , ve aynen tekrarlıyorum , Open Subtitles إن كان لديك سيارة وعندما عرف أنك لا تمتلك واحدة قال أنه كان شيئاً جيداً لأنه إن كان لديك، سيجدها
    Kim olduğunu anlama konusunda kendisine yaptığım yardıma minnettar olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنه كان ممتناً لمساعدتي إياه في فهمه من يكون
    Adam yaklaşık 100 metre arkasında olduğunu söyledi. Open Subtitles حسناً, المالك قال أنه كان خلفه بحوالي مائة متر
    Michael, Jackie, çocuklar hakkında çok sorusu olduğunu söyledi. Open Subtitles مايكل قال أنه كان لديه الكثير من الأسئله بشأن جاكى وحول الأطفال
    General Smithers, onun da Baton Rouge'da olduğunu söyledi. Open Subtitles جنرال سميذرز لقد قال أنه كان في باتون روج أيضاً
    Ama doktorlar bir şekil aşındırıcı madde olduğunu söyledi. Open Subtitles لكن الطبيب قال أنه كان نوعاً من مسببات التآكل
    Başının belada olduğunu söyledi ve yardımımı istedi. Open Subtitles قال أنه كان واقعاً في ورطة و احتاج مساعدتي
    Oda arkadaşı basketbola düşkün olduğunu söyledi ama etraftan fanatiklik kokusu gelmiyor. Open Subtitles زميله في السكن قال أنه كان مهووساً بكرة السلة، ولكن ليس هنالك أي نفحة على أنه من المعجبين هنا.
    Video oyunu almak için dışarı çıktığını döndüğünde de evin yanıyor olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أنه كان في الخارج ليشتري لعبة فيديو وعندما عاد كان المكان يحترق
    Ne olduğunu hatırlamıyor, ama kızın babası kaza olduğunu söylüyor. Open Subtitles مايزاللا يتذكرالحادثة, لكن والد الفتاة قال أنه كان حادثاً.
    Herkes kazandığı parada cömert olduğunu söylüyor. Open Subtitles الجميع قال أنه كان كريماً في مكاسبه.
    Patronu bile onun çok özel bir adam olduğunu söylüyor. Open Subtitles حتى رئيسه قال أنه كان رجلاً كتوماً
    Bu bizim adamımız olabilir. Şeytan onun avcı olduğunu söylemişti. Open Subtitles هذا هو رجلنا المنشود, الشيطان قال أنه كان صياداً
    Ama siz öyle olduğunu düşünmüyorsunuz. Dün gece peşinde birisinin olduğunu söylemişti. Open Subtitles ... الليلة الماضيـة , لقد قال أنه كان هنالك شخصاً ما يلاحقـه
    ve sağ eline hala sahip olduğu için şanslı olduğunu söylüyordu. Ardından kendini masadan iterek uzaklaştırdı. TED قال أنه كان محظوظاً، لانه إحتفظ بذراعه السليمة، ثم دفع نفسه الى الخلف بعيداً عن الطاولة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more