Birileri otobüste olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شخص ما قال أنّك في الحافلة لم أعلم |
Senin dikkatsiz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّك لا مبالي |
İtalyan tostu istedi. Haberin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أراد شطيرة "بنيني"، قال أنّك تعلمين. |
Doktor dedi ki, küçük bir kalp krizi geçirmişsin ama düzelecekmişsin. | Open Subtitles | إسمع، الطّبيب قال أنّك تعرّضت لنوبة قلبية خفيفة، ولكنك ستكون بخير. |
Klaus, senin bu dönemden olduğunu söylemişti. - Kızıl saçlarına yakışır dedim. | Open Subtitles | (كلاوس) قال أنّك كنت من ذلك العصر، وارتأيت أنّك طالما صهباء... |
Frank Chan sizi tavsiye etti. Sorunumuza yardımcı olabileceğinizi söyledi. | Open Subtitles | (فرانك شان) أوصى بك، قال أنّك ستساعدينا بمشكلتنا |
Alan ultra genç erkek delisi olduğunu söyledi de. | Open Subtitles | حسناً، (ألان) قال أنّك نوع من الـ"كوجر". |
Evet, Scotland Yard'daki amirin en iyilerden biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أجل، مُشرفك في شرطة (سكوتلاند يارد) قال أنّك واحد من الأفضل. |
Kabuslarla başının dertte olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّك تعاني مِن الكوابيس |
Bu işin bu şekilde gitmesine yeterince izin verdim. Shane, sen ve senin bu sihrinin bir saatli bomba gibi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد سمحتُ باستمرار هذا بما يكفي (شين) قال أنّك وسحرك قنبلة موقوتة |
A.J, D-League'ten NBA'e geçmeye hazır olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (أي جي) قال أنّك مستعد للخروج من دوري الهواة والانتقال إلى دوري المحترفين. |
Değişikliğe ihtiyacın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّك تحتاج إلى تغيير |
Bay Kang senin korkutucu biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سيّد (كانج) قال أنّك رجل قاسي. |
Charles'a seni sordum, harika biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سألت (تشارلز) بشأنك، قال أنّك شاب رائع. |
Detaylarını vermedi tabii ama Nazir'in ağını yıkma konusunda senin vesile olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ليس التفاصيل بالطبع، لكن... قال أنّك كنت فعالاّ جدّا في الإطاحة بشبكة (أبو نذير). |
Gelemedi ama hastaneye giriş yapmak için kimliğe ihtiyacın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنه قال أنّك تحتاج لهوية لتدخل .(إلى مستشفى لذا... |
dedi ki... Başın beladaymış ve bana ihtiyacın varmış. | Open Subtitles | قال أنّك تواجه بعض المشاكل وأنّك بحاجة إليّ |
İsmini vermeyen bir beyefendi ama dedi ki sesini duymaktan memnun olacakmışsınız. | Open Subtitles | لم يفصح السيد عن اسمه ولكنّه قال أنّك ستسعد بمكالمته |
Fangzheng dedi ki önceden bir atın varmış. | Open Subtitles | (فانغزانغ) قال أنّك كنت تملك حصاناً من قبل. |
Lex diğer ekiple beraber dışarıda onun yanında olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | -ليكس) قال أنّك كنت في الخارج معه وبقيّة الرفاق) . -أجل، كنت في الخارج . |
Walter zeki olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | (والتر) قال أنّك ذكيّة. |
Frank Chan sizi tavsiye etti. Sorunumuza yardımcı olabileceğinizi söyledi. | Open Subtitles | (فرانك شان) أوصى بك، قال أنّك ستساعدينا بمشكلتنا. |