Barış ve birlik projesi olduğunu ve insanları birleştirdiğini söyledi. | TED | قال إنه كان مشروع سلام ووحدة وأنه قد جمع الناس مع بعضها البعض. |
Bir süre önce burayı ziyaret ettiğini ve ortalığın karışık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال إنه كان هنا منذ فترة ووجد المكان في حالة فوضى |
Brute, dün gece farenin burada yiyecek dilendiğini söyledi. | Open Subtitles | بروت قال إنه كان هنا الليله الماضيه يطلب الطعام |
Sizi ele geçirmek için sabırsızlandığını üzerine basa basa söylemişti. | Open Subtitles | قال إنه كان ينتظر بفارغ الصبر ليحصل عليكم. |
Lindsay'in kardeşi Teddy baştaki kişinin beyaz bir erkek olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخو ليندسي تيدي قال إنه كان رجل أبيض |
- Evet, keyifsiz olduğunu söyledi. - Selam! | Open Subtitles | . قال إنه كان مُكتئبا ً كنت سأقول لك ولكن.. |
Ona sıkıntı çıkaran biriyle yüzleşmeye gittiğini ama paniğe kapıldığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه كان يريد مواجهه شخص ما كان يورطه بالمتاعب, لكنه فقد أعصابه |
Menajeri yeme bozukluğu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وكيل دعاية قال إنه كان إضطراب بشأن الطعام |
Albay, onun protestocularla sorunları olduğunu söyledi. | Open Subtitles | النقيب قال إنه كان لديه مشاكل مع الشاكيين من الحرب؟ |
Hem de Yotsuba'yı araştırdığını ve Kira'nın kim olduğunu bildiğini söyledi. | Open Subtitles | إضافة لذلك، قال إنه كان يحقق بشأن يوتسوبا ويعلم من هو كيرا |
Bir adam oğlunu yem olarak kullanmadıkça öldürmeye devam edeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنه كان سيستمر بالقتل مالم رجل يستخدم ابنه كطعم |
Birkaç "Gloucestershire" satın alacağını söyledi. | Open Subtitles | ولقد قال إنه كان يفكر أن يشترى بعض الخنازير البيضاء ببقع سوداء. |
Son yarım saattir bağlı olduğunu ve şimdi kurtulmayı başardığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه كان مُحتجزاً للنصف ساعة الماضية وتمكن للتو فقط من تحرير نفسه |
Bunları doğum günü ya da bel soğukluğu sıkıntısı yaşamayacağımız bir gün gibi özel bir zamana sakladığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه كان موفرهم لمناسبة خاصة زي عيد ميلاد أو طلوع من السجن |
Onu bulan polis arızalı olduğunu ve onu şiddet kullanarak çevrımdışı bırakabildiğini söyledi. | Open Subtitles | الشرطي الذي وجده قال إنه كان .عاطل وأضطر إلى فصله بإستخدام العنف |
Kuyunun orada bir adam bu kampı aradığını söyledi ve günlerdir yürüyormuş. | Open Subtitles | أبي! ثمة رجل عند البئر قال إنه كان يبحث عن هذا المخيم |
Canı pahasına ona güveneceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال إنه كان مستعداً ليأتمنه بحياته |
- ...gençlik aşkı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لأنه قال إنه كان يحب الجراء. |
Jeffries, seni öldürdükten sonra bunu sana takmam gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | (جيفريس) قال إنه كان من المفترض أن أضع هذه عليك، بعد أن أقتلك |