"قاموا بها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaptıkları
        
    Yan hipotezler, biliminsanlarının farkında olarak ya da olmayarak yaptıkları varsayımlardır. TED و هي الفرضيات التي يأتي بها العلماء و قد لا يدرون أنهم قاموا بها بالفعل
    Müfettiş, 28'le 17 arasında yaptıkları şu kısa ilerleme. Open Subtitles أيها المفتش, تلك الحركة القصيرة التي قاموا بها بين شارع 28 وشارع 17
    Demek istediğim, insanlar hapse girer özgürlüklerini kaybettiklerine sinirlenirler yaptıkları seçimler konusunda şüpheye düşerler doğru muydu yanlış mıydı gibisinden. Open Subtitles أعني , حين يُسجن الأشخاص فإنهم يستاؤون من فقدان حريتهم و يبدأون بالشك في الخيارات التي قاموا بها
    Tamam, Inverset'i saldırılarla ilişkilendiren bir şey bulamadım, ama adı Vorotech olan harici bir araştırma şirketine yaptıkları ödemeleri buldum. Open Subtitles حسناً، لم أستطع أن أجد أي شيء يثبت تورط انفيرسيت في الهجمات علينا لكني وجدت سلسلة من المدفوعات التي قاموا بها
    - Sonra, New Dawn'ın, toplum için yaptıkları güzel şeyleri kutlamak için büyük bir sömestr sonu partisi yapacaklarından bahsetti. Open Subtitles - وذكر لي ان فرقة الفجر الجديد ستقوم بحفلة كبيرة لنهاية السنة للاحتفال بكل الاشياء الجميلة اللتي قاموا بها للمجتمع.
    Beraber yaptıkları son soygunda Mickey, Sully'den yarım milyon dolar çaldı ve sonra kendisinden çocuk da yaptığı zenci bir kadına verdi. Open Subtitles في آخر سرقة قاموا بها معاً انتهت بسرقة ميكي لنصف مليون من سولي وأعطاها لإمرأة سوداء كان قد أنجب منها طفلاً
    Hayır, ahırdaki kızlardan bahsediyorum ve yaptıkları fedakarlık. Open Subtitles لا، أعني حيال الفتيات في الاسطبل والتضحية التي قاموا بها
    Ruslar yaptıkları kötü şeylerden bahsetmeyi çok sefer. Open Subtitles الروسيين يحبون الخوض في الأشياء الكبيرة و السيئة التي قاموا بها.
    yaptıkları bu anlaşmanın tarihteki en büyük küresel krizi çözmesi olası. Open Subtitles هذه الصفقة التي قاموا بها الآن على وشك حلّ أكبر أزمة عالمية في التاريخ
    Yine, araştırma gösteriyor ki anne babalar neyi yanlış yaptıkları konusundaki endişelerine daha az vakit harcayıp neyi doğru yaptıklarına odaklanmalılar, kötü anları daha az endişe edip iyi anlar inşa etmeliler. TED مرة أخرى، تبيّن الأبحاث أن الآباء ينبغي أن ينفقوا وقتاً أقل في القلق غلى الأخطاء التي قاموا بها و التركيز أكثر على ما فعلوه من صواب، تقليل القلق حول الأوقات السيّئة وبناء الأوقات الجيّدة.
    Son birkaç yılda bunun üzerine çok düşündüm ve farklı yaptıkları, gerçek diyaloğu mümkün kılan dört şey buldum. TED فكرت بها كثيراً خلال السنوات القليلة الماضية فوجدت أن هناك أربع أشياء قاموا بها على نحو مختلف مما جعل المحادثة الحقيقية أمراً ممكناً.
    yaptıkları korkunç, büyük şeyleri, yapacakları güzel, büyük şeyleri anlatıyorlar. Open Subtitles ويتحدثوا عن أكبر وأفظع .... الأشياء التى أرتكبوها والأعمال الكبيرة و الجميلة الذين قاموا بها
    yaptıkları her şey yasadışı. Open Subtitles كل الأشياء التي قاموا بها غير قانونية
    -Özgürlük için verilen bu zorlu mücadelede yaptıkları fedakarlıktan dolayı ailesine teşekkür etmek dışında Bayan Elliott'a söyleyecek bir şeyim yok. Open Subtitles (ليس لدي شيء للآنسه (إليوت عدا شكر عائلتها على التضحية التي قاموا بها
    San Francisco'da yaptıkları bir araştırmaya göre 560 ciddi gay ilişkisi içinden %50'si düzenli olarak aldatıyormuş. Open Subtitles دراسة قاموا بها في ولاية (سان فرانسيسكو) من بين 560 علاقة شواذ ملتزمين يخون 50 بالمئة منهم بانتظام
    Bana Rittenhouse'dan bir kaç isim söyleyin, size yaptıkları bütün telefon konuşmalarını, gönderdikleri bütün mailleri ve uygunsuz resimleri göstereyim. Open Subtitles (أستطيع أن أعطيك أسماء (ريتنهاوس. سأقدم لك كل مكالمة هاتفية قاموا بها كل بريدهم الإلكتروني الذي أرسل، كل الصور التي قاموا بألتقاطها أو نشرها.
    Los Angeles'ta yaptıkları son işte her şey birbirine girdi ve Los Angeles Polisi helikopterlerle kıçlarının dibindeydi ve buna rağmen kaçmayı başardılar. Open Subtitles آخر عملية قاموا بها في (لوس أنجلوس) فسدت بها كل الأمور وشرطة (لوس أنجلوس) كانوا يطاردونهم بالمروحيات وكل شئ... ومع كل هذا تمكنوا من الهرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more