Araba yasal olarak hala senin üzerine kayıtlı. | Open Subtitles | . تلك السيّارة مازالت قانونيّاً مسجلة باسمك |
Gerçi sana yasal olarak söylemek zorundayım lisansımın süresi sona erdi. | Open Subtitles | ولكنّني مجبر قانونيّاً على أن أخبركِ أنَّ رخصة عملي قد انتهت مدة صلاحيتها. |
yasal olarak yapılması gereken ne varsa yapacak mısın? Elbette | Open Subtitles | هل ستفعلين كل شيء يجب فعله, قانونيّاً ؟ |
Ben bir seks suçlusuyum. Bunu kanunen size söylemek zorundayım. | Open Subtitles | إنّي معتدٍ جنسيّ مُدان وأنا ملزم قانونيّاً بإخباركما |
Henry'yi kanunen New York dışına çıkarmanın yolunu buldu. Canı cehenneme! | Open Subtitles | حتى تنقل (هنري) قانونيّاً من (نيويورك) اللعنة عليها |
Ingilizlerin Filistine biraktilari miras, yasal bir sistem, kirmizi ayakli posta kutulari, kaos ve savasti. | Open Subtitles | ميراث بريطانيا لفلسطين كان نظاماً قانونيّاً صناديق بريد عمودية حمراء وفوضى وحرب |
yasal olarak bağlayıcılıktan bana söz etme. | Open Subtitles | لا تخبرني أنها ملزمة قانونيّاً |
Çalışanlarının yaptıklarından yasal olarak sorumlusun. | Open Subtitles | إستمع (سام) أنت مسؤولٌ قانونيّاً عن أفعال موظّفيك |
Kate'in istediği bu değil. yasal olarak sen haklısın ama-- | Open Subtitles | ليس هذا ماتريده (كايت)، ماتقوله قانونيّاً صحيح |
Onu yasal olarak evlat edindim. | Open Subtitles | و لقد تبنّيتُها قانونيّاً |
O zaman yasal olarak aynı şeydir. | Open Subtitles | فهما نفس الشيء قانونيّاً |
Eğer yasal olarak evlat edinirse | Open Subtitles | إن تبنّتها قانونيّاً |
Paravan şirket üzerinden yasal bir şekilde aklanarak... - ...ikinci bir politik sponsora gidiyormuş. | Open Subtitles | ثمّ تمّ غسلها قانونيّاً عبر شركات قابضة مجهولة، ولجنة عمل سياسي عظيمة أخرى. |
Ve Rigsby de babasını öldüren adamdan intikamını mükemmel ve yasal bir şekilde alıyor. | Open Subtitles | والآن أخذ (ريغسبي) انتقاماً قانونيّاً تماماً ضدّ الرجل الذي قتل والده. |