Dükkandaki bazı eski şeyleri takas ettim bunu karşılamak için. | Open Subtitles | لقد قايضت بعض الأشياء القديمة من المكتب التجاري معها |
Arabayı motorsikletle takas ettim ve üzerine de 200 papel aldım. | Open Subtitles | قايضت السيارة بالدراجة النارية ووفرت 200 الان يمكننا ان نسدد بعض الفواتير |
Arabayı motorsikletle takas ettim, üstüne de 200 papel aldım. | Open Subtitles | لقد قايضت السيارة مقابل الدراجة النارية و وفرت 200 |
- Takımımızın varoluş sebebi tarihi korumak ama sen tılsımı düşmanlarımızla takas ettin. | Open Subtitles | توقع التاريخ هو سبب وجود فريقنا، ومع ذلك قايضت التميمة مع أعدائنا، |
- En sevdiğin saati bu ceketle mi takas ettin? | Open Subtitles | قايضت ساعتك المفضلة بذلك المعطف |
Baban bana yardım etmiyordu ben de arabamı takas ettim. | Open Subtitles | حسناً، ابوك لن يساعدني لذا قايضت سيارتي. |
Franco'dan aldığım tabancayı Amerika'ya gittiğim zaman çalışma izni almak için takas ettim. | Open Subtitles | لقد قايضت سلاح فرانكو الذي أعطاني للحصول على تصريح عمل في أمريكا |
- Cehennemden ne getirdin? Ruhumu takas ettim ve Valusya kaybetti. | Open Subtitles | انا قايضت على روحى وفاليوسيا ضاعت |
Tamiri için bas gitarımı takas ettim. | Open Subtitles | و قايضت لإصلاحها و إدخالها المرآب |
BMW'yle pikabımı takas ettim. | Open Subtitles | لقد قايضت بشاحنتي ..."من أجل الـ"بي-إم-دابليو |
Rolex saatimi bununla takas ettim. | Open Subtitles | قايضت ساعتي الروليكس من أجلها |
Seninkine karşılık çocuğun hayatını takas ettim. | Open Subtitles | قايضت حياته بحياتك |
takas ettim. | Open Subtitles | لقد قايضت بها. |