Hep kabilelerimizin bizi güvende tutacağına inanmışızdır. | Open Subtitles | لقد اعتمدنا على قبائلنا دائما لتبقينا في امان |
Unalaq'ın tek yapmaya çalıştığı kabilelerimizin birleşmesini sağlamak. | Open Subtitles | كل مايحاول أونولاك فعله هو أن يجعل قبائلنا متحدة مجددا |
Doğal olarak halkına yardım etmek isteyeceksin lakin fark gözetmek kabilelerimizin birleşmesine yardımcı olmaz. | Open Subtitles | , أنت ِ ستريدين بشكل طبيعي أن تساعدي شعبك لكن أظهار التحيز لن يساعد قبائلنا لأيجاد التوحيد |
Tristan, İrlanda Kralı turnuvada kızını teklif ediyor ve kabilelerimizi bölüyor. | Open Subtitles | تريستان , الملك الأيرلندى يعرض إبنته كجائزة للفائز فى مسابقة القتال , ليقسّم قبائلنا |
Tristan, İrlanda Kralı turnuvada kızını teklif ediyor ve kabilelerimizi bölüyor. | Open Subtitles | تريستان , الملك الأيرلندى يعرض إبنته كجائزة للفائز فى مسابقة القتال , ليقسّم قبائلنا |
Elçi, Elohim'den kabilelerin birleşmesi ve kızımın Judah oğluyla evliliğini kutsamasını istemeye geldim. | Open Subtitles | أيها النبي اتيت اسال الله على مباركت لاتحاد قبائلنا و زواج ابنتي من ابن يهوذا |
Filistinliler, bizim kabilelerin demir silah almasını yasakladı. | Open Subtitles | ... الفلسطينيون يحظرون على قبائلنا حيازة أسلحة |
Karşımızda ölümcül bir tehlike olsa da düşmanları karşısında birleşen kabilelerimizin geleceğini kutlamalıyız. | Open Subtitles | ولكن على الرغم من أننا نواجه خطر الموت ألا أننا نحتفل بمستقبل قبائلنا متحدون ضد أعدائنا |
Mikum, artık kabilelerimizin kız alıp vermeye devam etme vakti geldi. | Open Subtitles | (ميكوم)، حان الوقت لتتبادل قبائلنا العرائس مجددًا |
Evlenerek kabilelerimizi birleştirmek bir onurdur. | Open Subtitles | يشرفني أن ترتبط قبائلنا بالزواج |
kabilelerimizi birleştirdi ve bir ulus olarak Kuzey Çin'i ele geçirdiler. | Open Subtitles | قام بتوحيد رجال قبائلنا, وكأمة, احتلوا "شمال الصين". |