Ama, Dr. Seward, acaba lucynin durumuna bakmak için mezarına kadar gidemezmiyiz.. | Open Subtitles | ولكن دكتور سيوارد الايجب على الاقل ان نقف على قبرها ونقوم بحراستة |
Huzur bulurum diye mezarına gittim ama daha çok soru oluştu kafamda. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى قبرها اليوم متأملاً لإيجاد خاتمه وقد تزايدت علي الأسأله |
Üç gün önce gömüldüğünden beri her gece mezarını gözetliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت اراقب قبرها كل ليلة منذ ان دفنت ثلاثة ايام مضت |
Önümüzdeki hafta beraber mezarını ziyaret etmemizi istiyor. | Open Subtitles | ودعا لي إلى تأبين في قبرها الاسبوع المقبل. |
Yaptığın ayini geri çevirmek için mezarı başında ayin yapmamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نقوم بطقس آخر على قبرها لعكس تأثير ما قمت به |
Hayvanları sömüremem, mezarında kemikleri sızlar. | Open Subtitles | لا أستطيع استغلال الحيوانات ستتعذب في قبرها |
Edie yakılırsa, mezar taşında gerçek doğum tarihinin herkes tarafından görülmeyeceğini düşündüğüdür. | Open Subtitles | فتاريخ ميلادها الحقيقي سيحفر على شاهد قبرها ويراه الجميع. |
Kendi mezarından sürünerek çıkmış. | Open Subtitles | وتركت تواجه الموت زحفت خارج قبرها اللعين |
ÖImeden önce annemin bunu bilmesini istiyorum böylece mezarına yıkıImış bir kadın olarak gider. | Open Subtitles | أريد أن تعلم أمي قبل أن تموت، حتى تذهب إلى قبرها وهي مهزومة |
mezarına saygısızlık ettik, onu uyandırdık. O da şu an intikam için dışarıda. Git Zane'i bul! | Open Subtitles | دنّسنا قبرها وإيقظناها والآن هي خارجا للإنتقام |
mezarına ilk gittiğimde, ona suçsuz olduğumu kanıtlayacağıma dair söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدتها، عندما ذهبت لزيارة قبرها أول مرة، بأني سأثبت أنني بريء |
Yani mezarını ziyaret etmek felan gibi? | Open Subtitles | مثلاً ، زيارة قبرها أو اي شئ من هذا القبيل؟ |
İmparator, karısının ölümü üzerine, karısının mezarını ziyaret edecekler için beş yıldızlı bir otel dikmeye kadar vermiş. | Open Subtitles | وعندما ماتت ، قرر الامبراطور أن ، يبني هذا الفندق ذو النجوم الخمس لكلّ شخص يريد أن يزور قبرها |
İmparator, karısının ölümü üzerine, karısının mezarını ziyaret edecekler için beş yıldızlı bir otel dikmeye kadar vermiş. | Open Subtitles | وعندما ماتت ، قرر الامبراطور أن ، يبني هذا الفندق ذو النجوم الخمس لكلّ شخص يريد أن يزور قبرها |
Oraya çıkıp kızımızın mezarı üzerinde dans edeceğine inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اصدق بانك سوف تذهب الي هناك لترقص علي قبرها |
- Benim kızım öldü. Birkaç yıl öncesine kadar onu aradım. Tek bulduğum mezarı oldu. | Open Subtitles | ابنتي ميتة، حاولتُ إيجادها قبل بضعة سنوات، وكل ما وجدتهُ هو قبرها |
Sonra daha önceden kazılmış olan çukura götürüldü ki orası da onun mezarı oldu. | Open Subtitles | ثم هي تم سحبها إلى حفرة جاهزة مسبقاً، التي أصبحت قبرها. |
Biliyorum. Muhtemelen şu an mezarında ters dönüyordur kadıncağız. | Open Subtitles | أعرف، إنها على الأرجح تقوم ببعض الأبحاث من قبرها الآن |
Hadi ama. Ninem bile mezarında daha yükseğe zıplardı. | Open Subtitles | هيا، جدتي يمكنها أن تقفز أعلى من ذلك من قبرها |
Diğer kızları, tepeye çıkıp ve kulübenin yanında bir mezar kazıp onu gömmeye zorluyorlar. | Open Subtitles | فأجبروا الفتيات الأخريات على أخذ جسدها إلى التلة، ليحفروا قبرها ويدفنوها هناك بالقرب من كوخ في الغابة |
Onu arka bahçemizdeki mezarından çıkardım ve gece yarısı mezarlığa gizlice girip onu tekrar annemin yanına gömdüm. | Open Subtitles | من قبرها إلى الباحة الخلفية لدينا و تسللت إلى المقابر في منتصف الليل و دفنتها مرة أخرة بجوار أمي |
Annen beni terk ettikten sonra, hep mezarının üzerinde dans etmeyi planladım. | Open Subtitles | منذ أن تركتني أمّك وأنا أخطط للرقص على قبرها |
Lanet mezardan çıkmış. | Open Subtitles | وتركت تواجه الموت زحفت خارج قبرها اللعين |
- Annemi erkenden mezara götüren boktan tavırların aynısı da ondan. | Open Subtitles | لأن هذا بالضبط ما جعل أمي ترقد في قبرها. هذا هو السبب |
Ayrıca Mia Dalton bugün mezarda değil okulda. | Open Subtitles | لاتنسى أن ميا ديلتون في المدرسه اليوم وليست في قبرها |