- Bir avuç buğdayı gördükleri yok ve siz ikinciyi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هم لا يحصلون على نظرة قبضة من الحبوب وأنت تأخذ كمية ثانية؟ |
"...beş şişe ev yapımı kırmızı şarap ekle, bir yandan da iç Bir avuç dolusu sarımsak ve bir buçuk kilo haşereyle pişir." | Open Subtitles | أضيفي خمس زجاجات من النبيذ الأحمر محلي الصنع أشربي على قدر استطاعتك و في النهاية , قبضة من الثوم |
Ve adam gülümsediğinde de, Bir avuç dolusu kum attım gözlerine. | Open Subtitles | وعندما ابتسم، ألقيت قبضة من الرمال في عينيه. |
İki gece önce tam bu noktada avuç dolusu altın parçaları buldum. | Open Subtitles | في هذه البقعة بالضبط ظهرت قبضة من كتل الذهب قبل ليلتين |
Çoban Savaşmak Bir avuç su içmeye çalışmak gibidir. | Open Subtitles | يقاتل شيفرد مثل محاولة للاستيلاء على قبضة من الماء. |
Bir avuç pirince karşılık hepsini size veririm. | Open Subtitles | يمكنكم أن تأخذوهم مقابل قبضة من الأرز |
Sonra kör rehber yerden Bir avuç kum alıyor ve sanki yenecek birşeymiş gibi tadına bakıyor. | Open Subtitles | ثم يقبض قائدهم العجوز قبضة من رمال... ويتذوقها، كما لو أنها كانت طعاماً |
Bir erkeğin bir kızı Bir avuç dolusu dalak tutarken görmesi gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا مثيل لرؤية شاب لك مع قبضة من الطحال |
- Bir avuç şeker alıp güldü. | Open Subtitles | أخذ قبضة من الحلوى وضحك. |